10 Ocak 1961’de yürürlüğe giren 212 sayılı kanun nedeniyle bugün Çalışan Gazeteciler Günü ilan edildiğinden beri, her yıl çeşitli etkinliklerle anılmakta…

Kimi zaman toplantılar, basın açıklamaları, kimi zaman kahvaltılar, yemekler, kimi zaman da eylemlerle 10 Ocak’ta gazeteciler bir araya gelmekte…

Antalya’da da yıllardır gazeteciler, genellikle kahvaltılarda bir araya geliyor…

Hep diyorum bugün ‘bayram’ değil diye…

Evet, yeni yeni yaygınlaştı ve dayanışma günü olduğu yönündeki söylemler arttı…

Ancak hala gazeteciler, ellerinden alınan haklar, geriye giden kazanımlar, mesleki saygınlığın azalması, sendikal örgütlenme yönündeki engeller konusunda 10 Ocak’ta alanlarda buluşmayı tercih etmiyor…

Daha doğrusu gazeteci örgütleri, alanlara inmeyi istemiyor…

Oysa mücadele yeri, alanlar…

Alanlarda olursak ancak yarım asır önce çıkarılan bir yasanın bugün iyileştirilmesi gerektiğini kabul ettirebiliriz…

İşten atılan, tutuklu gazetecilerin haklarını savunabiliriz…

Ama bugün yine kahvaltıda buluşuyor, Antalyalı gazeteciler…

Oysa daha birkaç gün önce işsiz kaldı, meslektaşlarımız…

Haklarını ne kadar aldılar, bilemiyorum ama yıllardır emek verdikleri kurumdan ayrılmak zorunda kaldılar…

Basın emekçilerinin, sorunları konusunda daha duyarlı olması ve sendikal örgütlenmeyi teşvik etmesi gereken örgütlerimizin artık alanlarda olması gerektiğine inanıyorum…

Bu bir isyan değil, mücadele şeklidir…

En demokratik haktır…

Basın ve ifade özgürlüğünün yerlerde süründüğü, basın kuruluşlarına ambargo uygulandığı, iktidarın 4. güç basını egemenliği altına almaya çalıştığı bir ortamda elbette dayanışmalıyız ama kahvaltı masalarında değil, alanlarda…

Yoksa 50 değil, 150 yıl daha aynı yasayla çalışmak zorunda kalırız…

Demokrasinin vazgeçilmezi özgür basın için tüm demokratik kitle örgütleri de alanlarda gazetecilerin yanında olmalı…

Haydi hep beraber alanlara…