30 Mart yerel seçimleri Antalya siyasetinin dengelerini bozdu, bozmaya da devam ediyor..

Gelişmeler gösteriyor ki, önümüzdeki süreçte Antalya’da siyaset arenasında sürpriz gelişmeler olacak, taşlar yerinden oynayacak..

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki seçim sonuçları en çok CHP ve MHP’li olumsuz etkiledi.

CHP’nin iki meclis üyesini birden AKP’ye kaptırması partideki iç kaynaşması hızlandırdı, görünen o ki CHP’de önümüzdeki süreçte çok çarpıcı gelişmeler olacak.

Antalya Tenis İhtisas Kulübü(ATİK)’de dün yapılan Özel Danışma Kurulu’na olan yüksek katılım bunun sinyali olarak yorumlanabilir..

ATİK toplantıları daha önce de yapıldı.

Ancak dünkü kadar yüksek katılım olmadığı gibi, tansiyonu da böyle yüksek değildi.

Pekala CHP tabanı neden bu toplantılara gereksinim duyuyor ?

CHP tabanının bu konudaki görüşleri şu noktalarda örtüşüyor: 

-Yönetim parti tüzüğünde bulunmasına rağmen danışma kurullarını yapmadığı için..

-Yani hesap vermek istemediği için, eleştiriye tahammül göstermediği için, tabanın sesine kulak vermemekte ısrarcı olduğu için.

Sağır sultan da biliyor ki CHP’liler Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kaybetmekten ve 5 yıl sonra yeniden AKP’ye kaptırmakta dolayı hem üzgünler, hem de çok kırgınlar..

Hal böyle iken gerek CHP Genel Merkezi’nin, gerekse İl Başkanı Devrim Kök’ün her şey güllük gülistanlıkmış gibi davranmış göstermiş olmaları doğal olarak tepkileri artırıyor.

CHP tabanı Büyükşehir ile birlikte Muratpaşa, Kepez başa olmak üzere belediye başkan adayları belirlenirken ciddi hatalar yapıldığını, 19 ilçeyi de kazanma hedefini belirleyen CHP’nin Gazipaşa, Kaş ve Akseki’yi kaybedip, Konyaaltı, Muratpaşa, Döşemealtı ile birlikte sadece en az nüfusa sahip olan İbradı’yla yetinmesi partide tam bir hayal kırıklığı yarattığı gibi, yönetime olan hoşnutsuzluğun ve güvensizliğin iyice artmasına da neden oldu..

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki CHP Antalya örgütünde fırtına öncesi sessizlik var son günlerde.

Taban patlama noktasında.

Genel merkezin tabanın sesine, CHP İl Başkanı Devrim Kök ve yönetimine olan tepkisine kayıtsız kalması tansiyonu iyice yükseltiyor.

CHP tabanı il yönetiminin yapmadığı, ya da eleştirilerden ürktüğü için yapmaya cesaret edemediği danışma kurulunu gayri resmi de olsa düzenleyerek, koşullar ne olursa olsun partinin sahipsiz kalmayacağı mesajına verdi dün.

CHP TABANINA TEHDİT Mİ ?

Sadece CHP’de değil, Antalya kamuoyunda toplantıdan çıkacak sonuca kilitlenmişken, partinin genel merkezi tabana gözdağı olarak algılanacak bir organizasyonla Ramada Otel’de Akdeniz Bölge Toplantısı yaptı.

CHP Genel Başkanı Bülent Tezcan’ın başkanlığında yapılan bu toplantının açılış konuşmasının CHP İl Başkanı Devrim Kök’e yaptırılmış olması da Kök ve yönetimini istifaya davet eden tabana, aralarında eski milletvekilleri, il başkanları, ilçe başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri, il ve ilçe yöneticilerinin de bulunduğu dünkü toplantının katılımcılarına ‘Genel merkez olarak il başkanının arkasında duruyoruz’ mesajı verilmesi anlamına gelir ki, bundan sonraki süreç için tehlikeli bir sinyal olarak algılanabilir.

CHP’de hep parti içi demokrasiden söz edilir..

CHP yöneticileri, parti sözcüleri çok seslilik övgüsü yapar, CHP’de herkesin fikrini söyleme özgürlüğü bulunduğunu yakışıklı sözlerle ifade ederler.

Ancak ATİK’te dün 500’ü aşkın parti üyesinin katılımı ile yapıla toplantıyı engellemek, provoke etmek için sürdürülen mesaj trafiği CHP tabanı tarafından tehdit olarak yorumlandı..

Toplantıya katılmayı düşünmeyen bazı CHP’liler bu mesajlara tepki için ATİK buluşmasına gittiklerini de söylediler..

Sözün özü CHP’de işler karmakarışık..

Hava çok bulutlu, sinirler gergin, tansiyon inanılmaz ölçülürde yüksek..

CHP’liler patlamaya hazır bomba gibiler..

Fırtına öncesi sessizlik hakim parti tabanında..

Her an her şey olabilir.,.

Bekleyelim ve görelim..