Sesi değiştirilen ve yüzü mozaiklenen FETÖ’cü gizli tanık ‘Tuna’ mahkemede şok itiraflarda bulundu..

Gizli Tanık Tuna, FETÖ/PDY’yi işaret ederek,  “Örgütün amacı belli bir olgunluğa eriştikten sonra Türkiye'yi cemaatin istediği şekilde yönetmekti. Türkiye'ye şeriatı getirmek istiyorlardı” dedi.

Antalya’da FETÖ’nün üssü olarak bilinen Toros Eğitim Kurumları’nın yöneticilerinin yargılandığı Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada SEGBİS üzerinden ifade veren Tuna, Antalya’da geniş katılımlı olarak düzenlenen sohbetlerin Erdoğan’a beddualarla başlatıldığını öne sürerek, şunları söyledi :

"Sohbetlerde Recep Tayyip Erdoğan'ın idam edileceği konuşuluyordu. Bu örgütün planları bence bitmemiştir. Tüm gücünü kullanmamıştır. Deşifre olmamışlardır. Recep Tayyip Erdoğan için 'tılsımlı' deniyordu. 'Sözlerinde tılsım var' deniyordu. Bu yüzden konuşmaları dinlettirilmiyordu. ATV televizyonu seyrettirilmiyordu. Sabah gazetesinin okunması istenmiyor, aldırmıyorlardı. 'Recep Tayyip Erdoğan sizi hipnotize edebilir. Tılsımlanmayın, hain olmayın' deniyordu”

İfadesinde FETÖ/PDY’nin Antalya’da eğitim kurumlarındaki yapılanması ile ilgili bilgiler veren gizli tanık Tuna, "Ben bu yapının içinde 10 yıl kadar kaldım. 17/25 Aralık sürecinden sonra uzaklaşmaya başladım. 2015 yılı sonbaharında ise çıktım. Bugüne kadar bu yapıyla ilgili 100 sayfanın üzerinde ifade verdim. Ben değişik illerde bu yapıya ait kurumlarda çalıştım" şeklinde konuştu.

FETÖ’nün amacının Türkiye’ye mutlak şeriatı getirmek olduğunu yineleyen gizli tanık, şu bilgileri verdi :

“Vazifeli kişiler dışında dışarıdan birinin, kolejin ya da dershanenin muhasebesine oturması mümkün değildir. Çünkü orada mahrem bilgiler vardır. Mahrem bilgiden kastım gizli bilgilerdir. Dershanedeki öğrencilerin bilgileri Kaynak Holding aracılığıyla yurtdışına aktarılıyordu. Bu bir programla gerçekleşiyordu. Hatta bunun için 1 milyon dolar harcandığını duymuştum"

15 Temmuz hain kalkışmadan kimlerin haberdar olduğunu bilmediğini söyleyen Tuna, şöyle konuştu :

“Örgüt sosyal ağı, sosyal medyayı çok hızlı kullanır. Örgüttekiler darbenin zamanını bilmiyorlardı. Ancak birçok kişi seziyordu. Zaman Gazetesi'nin sirenli reklamı kesinlikle darbeyi ima ediyordu. Örgütün büyük ağabeyleri ve imamları darbenin kansız yapılmasını istiyorlardı. Fakat bu yapılamayınca darbeye bu şekilde teşebbüs edildi. 2008, 2009, 2011 yıllarında da darbeyle ilgili konuşmalar oluyordu"

Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada ifadesi alınırken sesi değiştirilen ve yüzü mozaiklenen gizli tanık Tuna’nın itiraflarının 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana kendilerini gizleyen FETÖ’cüleri paniklettiği söyleniyor.

İddialar 15 Temmuz’dan sonra Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen ‘Demokrasi Nöbetleri’ne katılan, AKP’li yöneticilerle selfie çektirip, sosyal medyada paylaşanlar arasında FETÖ ile doğrudan ilişkili olanların da bulunduğu yönünde.

Demokrasi Nöbeti’ne koşan FETÖ’cülere Pensilvanya’dan verilen mesajda darbe girişimi ile ilgili sert söylemlerde bulunmaları, meydanda yan yana gelmemeye gözen göstermeleri, ikinci bir uyarıya kadar telefon görüşmeleri yapmamaları talimatı verildiği de bildiriliyor.

15 Nisan Pazar günü yapılacak referandumun ardından FETÖ’nün siyasi ayağı ile birlikte eğitim kurumlarına, özellikle de üniversitelere yönelik operasyonlar yapılacağı yönündeki haberlerin de paniği de daha da artırdığı konuşuluyor.

Görünen o ki referandumdan sonra Antalya bir hayli hareketlenecek..

FETÖ’cülerin inlerine mutlaka girilecek.

Kendilerini aylardır gizleyen, iktidar kanadına şirin görünmek için takla atanları çok zor bir süreç bekliyor..

FETÖ’cüler elbette hesap verecek..

Bugüne kadar kendilerini gizleyenler ile onlara kol kanat gerenler, hatta FETÖ/PDY’den gözaltına alınıp yargılananları görevlerine iade edenler, kendilerince itibarlarını iade edenler de bunun hesabını adalet önünde ve kamu vicdanında verecekler.

FETÖ, çok can yaktı, insanları maddi ve manevi büyük oranda zarara uğrattı, tamiri olanaksız yaralar açtı..

Hal böyle iken mağduru oynamaya çalışmaları örgütün elebaşları ile sempatizanlarının ne kadar pişkin olduklarını ortaya koyar..

Bu nedenle yargının suçluların gözünün yaşına bakmadan Türk Milleti adına bu hain örgüte ve elemanlarına en ağır cezayı vermesi her Türk vatandaşının olduğu gibi benim de beklentim..

Ben o günlerin, yani hesap günlerinin çok yakın olduğuna inanıyorum..