Avrupa kupası yorgunu Beşiktaş zorlu Antalya deplasmanında müsabakaya  derbi maçlardaki oyunu gibi oldukça temkinli ve dikkatli başladı. Yorgunluk bir yana ev sahibi Antalyaspor'un Rıza Çalımbay ile başlayan inanılmaz yükselişini çok iyi biliyorlardı.  Tüm bunlara karşın yine de ilk yarı boyunca misafir takımın ataklarının ev sahibine oranla daha fazla ve daha tehlikeli olduğunu soyleyebiliriz. Ancak orta saha ve ileri de oynayan oyuncuların isteksiz ve formsuz, belkide yorgun olmaları misafir takıma gol getirmedi Antalyaspor atakları ise günün başarılı ismi kaleci Fabricio'un ellerinde eridi.  İlk yarı süresince zekli ve heyecanlı bir müsabaka izlediğimizi söylemek sanırım pek doğru olmaz. İkinci yarıya ev sahibi Antalyaspor galibiyete daha inançlı olarak başladı ve rakip kalede önemli ataklar geliştirdi ise de kaleciyi geçemedi, Charles'in mükemmel oyunu arkadaşlarını da ateşleyince, zevkli bir müsabaka izletmeye başladı seyredenlere. Beşiktaş takımının ünlü oyuncusu Aboubakar belkide 4 günde iki kırmızı kart görerek bir rekora imza attı. Bu seviyedeki bir futbolcu sarı kartı olduğu halde bilerek sarı kartlık bir hareket yapması inanılmazdı. İşte bu dakikadan sonra sahada yalnızca Antalyaspor vardı ve Beşiktaş kalesini zor durumda bırakmasına rağmen aradığı golü bir türlü bulamadı.  Bunda oldukça başarılı bir performans sergileyen Beşiktaş kalecisinin de hakkını teslim etmek gerekir.  Rıza Hoca, yapmış olduğu değişikliklerle oyuna müdahale etmek istediyse de haftanın bu önemli maçı başladığı gibi golsüz sonra erdi. Şüphesiz maçın en başarılı ismi Beşiktaş kalecisi Fabricio ve ev sahibi Antalyaspor'dan ise Charles oldu.

 Maçın hakemi Mete Kalkavan kanımca henüz rüştünü ispat etmemiş bir çocuk havasında. Dengesiz kararları oyuncularla olan olumsuz diyaloğu ve bütünüyle güven vermeyen bir hakem görünümünde yönetti müsabakayı. Oyuncuların genel olarak iyi niyetli olması işini kolaylaştırdı aksi halde olumsuzluklar yaşanabilirdi.