Nizamettin Özmen

Nizamettin Özmen

Eskiden gözü yoldaydı, Şimdi telefonda

 



Senirce köyündeki elma bahçelerinin hiçbirisi artık o köylünün değilmiş. Ya satmışlar, ya kiraya vermişler. Bana göre kiraya verenler akıllılar çünkü en azından orada, kiraya verdikleri bahçede maaşlı çalışıyorlarmış. Ee sigortası da var.  Satanları bilemiyorum. Yatırıma çevirdi desen köyde neyin yatırımıdır bilemiyorum.

Yükü boşalttık, ekip “sıcak çayımız var” dedi. Hayır demek mümkün mü? Bu arada objektif görünümlü kupama bahçeden kar dolduruyorum. “Pekmeziniz var mı?” Bendeki soruya bak. Adamlar eksi derecelerde pekmez tüketmeyip ne tüketecek ki? Güzel bir karlama ziyafeti çekiyorum. Ne diyordu Barış abi bir şarkısında, “soğuktan donanı buzla ovarlar.”

İşimiz bitti, çay faslı da bitti. Aydın'a doğru yola çıktık. Nazilli- Aydın arasında sayamadığım kadar çok tır park etmiş bir mola yeri ve hınca hınç dolu bir lokanta. Araçtan inmeden önce Yakup ile söyleşi yapıyoruz. Tamam, zaten konuşuyoruz da, park halinde hem video, hem ses kaydı yapacağız. Yapıyoruz da, lokantaya girdiğimizde şöyle bir bakıyorum içeriye, herkes kendi dünyasında. Ya yemek yiyor, ya ücretsiz ikram edilen çayı yudumluyor ama bi gözü mutlaka telefonunda.

Artık gündemi mi takip ediyor, meslektaşları ile yol durumunu mu konuşuyor bilemiyorum. Oysa eskiden mekana giren kamyoncu “Cümleten selamünaleyküm” der, daha bi yere oturmadan yollarla ilgili muhabbet başlardı.

Gürdal cansız

“Eskişehirliyim. 15 yıldır yollardayım. 15 senede çok şey değişti. Olumlu gelişmeler oldu.  Arabalar modellendi, yollar güzel oldu. Olumsuz yanı da var, örneğin mazot uçtu. Eskiden mazot ucuzdu, 20 kuruştu. 14 TL oldu, yolların keyfini çıkart almıyoruz.

Yola çıktığımız zaman gayemiz bir an önce evimize gitmek. Türkiye'nin dört bir yanında çalışıyorum. Eti Bisküvi taşıyorum. Zaman mefhumu olmadığı için, yani yaş sebze meyve genel olarak taşımadığınız için rahatsız. Ama arada bir market yükü çıkıyor, yaş sebze- meyve. O zaman sabah sekizde araç deponun kapısında olmak zorunda.

Gidişat iyi değil, kimse para kazanamıyor. Kurtului için dolar ve mazot fiyatları düşmesi gerek. Yedek parçadan lastiğe, yolda yeyip içtiğimize kadar hepsinin fiyatı bunlara bağlı.”

Güzel bir çorba içtik. Ben yollarda çok fazla çeşit bir şeyler yeme içmeyi de sevmiyorum zaten. Bu arada Yakup hazırlık yapıyor, “Bir dahaki gelişinde dolabım hazır olur, molada menemen yaparız” dedi. Bu sanırım işin en keyfli yanı olacak.

Akşam saat 22.00 civarı Aydın İncirliova’ya vardık. Adresi bulduk, araç için uygun bir yerde park ettik. Mola yerinde yeteri kadar çay içtiğimiz için (bu devirde çay bedava iyi mi) “bir şey yiyip içmeyelim yatalım” dedik. Çünkü malum Yakup araç kullanıyor kar, kış, buz, hepsi var.

Mehmet’le yola gittiğimizde oturakları yatırıp iki kişik yatak haline getiriyorduk şoför mahallini, şimdi Renault marka TIR, iki katlı yatak var. Erken yattık ben geceleri uyumayı da çok fazla sevmiyorum malum, biraz telefonda oyun oynadım, sosyal medyaya düşen Antalya'dan kar esprilerine baktım.





Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nizamettin Özmen Arşivi

“Mantar” deyip geçmeyin….

07 Nisan 2025 Pazartesi 13:15

Kongre yolundaki AKP’nin Antalya karnesi

12 Eylül 2024 Perşembe 15:10

CHP’li olunmaz, doğulur

14 Mayıs 2024 Salı 10:36

Türel’i kim istiyor?

18 Aralık 2023 Pazartesi 11:56

Bitse de gitsek….

17 Aralık 2023 Pazar 13:41

Miskin Nizam…

16 Kasım 2023 Perşembe 09:00

“Dar Koridor”da uzun yolculuk

14 Kasım 2023 Salı 09:26

Özgür Özel paraya yenilirse?

13 Kasım 2023 Pazartesi 09:05

Almanya 'Yeni' Vatan

11 Kasım 2023 Cumartesi 12:00