
Cengizhan Gököz
ESKİ VE YENİ TÜRKİYE
Sürekli geçmişi ile kavga eden zihniyet Ülkeyi getirdikleri ve içerisine soktukları hali yeni Türkiye olarak açıklıyorlar.
Onlara göre yeni Türkiye de yasaklar kalkıyor darbeler önleniyor demokrasi gelişiyor vesayet sisteminden ileri demokrasiye geçiliyor velhasıl ülke başta ekonomik açıdan olmak üzere her yönde zirveye ulaşıp Dünyanın en önemli ve demokrasisi gelişmiş Ülkesi haline geliyor.
Tabi bu gelişmelerin mimarı son 12 yıl iktidarda olan AKP iktidarı ve başındaki büyük usta tabir edilen kişi olarak gösteriyor
Acaba işin aslı nedir?
Evet;
Bu zihniyete göre ‘Eski Türkiye’ de yaklaşık her 10 yılda bir darbeler gerçekleşti
Ekonomi son derece bozuk ve enflasyona endeksli idi.
Terör son şiddeti ile sürmekte binlerce insan terör olaylarına kurban gitmekte idi
Demokrasi ve insan hakları kriterleri açısından son derece kötü durumda idik.
Ülkeyi yönetenler hakkında Yolsuzluk ve hırsızlık iddiaları eski Türkiye de de mevcuttu.
Yargı bağımsızlığı konusunda sıkıntılar o dönemde de mevcut olup ; Devleti koruyan bir hukuk anlayışı hakimdi
Adalet Bakanı ve müsteşarı HSYK nın başında bulunuyordu. TBB ve Barolar üzerinde Bakanlığın vesaiti söz konusu idi.
Faili meçhul siyasi cinayetler o dönemde de vardı.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Peki;
Tüm bunları önleme iddiasında bulunan AKP iktidarında yani Yeni Türkiye de durum nedir?
Ekonomi sanal olarak düzgün gösterilip Ülke ve halk tarihte görülmemiş bir borcun içine sokulmuştur.
Terör amacına ulaşmış terörist başı Devlet ile pazarlık etme ve çözüm üretme noktasına gelmiş Devlet özerklik ile bağımsız devlet kurma talepleri arasında karar vermeye zorlanmaktadır.
Ülkenin bir bölümü bayrağı, dili yerleşim birimleri isimlerini ve benzeri değerleri değiştirilerek
Fiilen bölünme noktasına getirilmiştir.
Türklük ayaklar altına alınmış ülkenin kurucuları hakarete uğramaktadır.
Bilim ve akıl 2.plana itilmiş insanlar pozitif bilimlere dayalı eğitimden uzaklaşılmaya başlanmıştır.
Emek ve emekçinin hakları yok sayılmış iş kazaları kader haline gelmiş ve iş güvenliği iş verenin istihdam ettiği kişilere emanet edilmiştir.
Yolsuzluk ve hırsızlık boyut değiştirmiş bu konuda ustalaşan yöneticiler yargıya doğrudan müdahale ettikleri gibi soruşturma ve yargılama dosyasına göre yasa ve hakim savcı atama yoluna gitmeye başlamışlardır
Özgürlükler yok edilmiş basın yandaş hale gelmiş muhalifler bastırılmış susturulmuş ve hapislere atılmıştır. Demokrasi 5 yılda bir yapılan güvenliği ve güvenilirliği olmayan seçimlere indirgenmiştir.
Bu örnekleri de çoğaltabiliriz.
Değerli seçmenin tercihine kalmış
16 Haziran da yapılacak seçimlerde yeni Türkiye masalına inanıyorsanız durmak yok yola devam yolsuzluğa devam
Takdir sizin
Saygılarımla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.