Cengizhan Gököz

Cengizhan Gököz

DİKTATÖR

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ ın diktatörleştiği yönünde yaygın bir anlayış hakim olmaya başladı.

     Bir çok basın organında ve televizyon programlarında bu husus tartışılıyor.

                Her zaman olduğu gibi Başbakan’ ı koşulsuz ve sorgulamadan destekleyen yandaş ve yalaka kesim bu iddianın iftira olduğunu dünyanın en demokrat devlet adamına bu yakıştırmanın yapılmasının çekememezlikten kaynaklandığını belirtiyorlar.

       Onlara göre, Başbakan tam bir demokrat ve demokrasi mücahidi.

Darbelerle,vesayetçilerle,paralellerle ve onların arkasında bulunan batılı işbirlikçileri ile mücadele veriyor.

Bu uğurda beden ve ruh sağlığını kaybetmeyi göze almış bir devlet adamı.

        Şayet, Başbakan diktatör olsa bizlerin bu yazıları yazma, onu eleştirme, insanların sokaklarda gösteri yapma imkanı olamaz diye düşünüyorlar.

 Başbakan’da aynı düşüncede..

TOBB’ da yaptığı konuşmada, bu düşüncesini açıkça belirtti.

 Eğer diktatör olsaymış, muhalefet partisi genel başkanları kendisini eleştiremez ve diktatör diyemezmiş..

 Eğer diktatör olsaymış, gezi başta olmak üzere, Soma ve diğer gösteri yürüyüşleri ve protestolar yapılamazmış..

  Eğer diktatör olsaymış, yüzüne karşı TBB Başkanı ve Anayasa Mahkemesi Başkanı eleştirel konuşma yapamazmış..

 

Bu örnekleri arttırabiliriz.

    Şimdi sormak lazım.

         Eyy Başbakan;

Size diktatör diyen, sizi eleştiren yazarları işten attıran veya atılması için çalıştıkları basın kurumlarının patronlarını tehdit eden, onların iş yerlerine vergi memurlarını gönderen,

         Şahsınız, çocuklarınız, Bakanlarınız, onların çocukları, Bürokratlarınız (MİT Müsteşarınız başta olmak üzere), kamu bankaları yöneticileriniz ve yandaş iş adamlarınız hakkında başlatılan soruşturmalarda Savcıları, Hakimleri ve Emniyet Mensuplarını görevden alan, görev yerlerini değiştiren, haklarında soruşturma başlatarak onların yerine başka Savcı, Hakim ve Emniyet Mensuplarını atayan,

     Toplantı ve gösteri kanuna uygun başvuru yapan göstericilerin üzerine en doğal anayasal haklarını kullandıkları için cop,tazyikli su, biber gazı, plastik mermi ve en son gerçek mermi ile öldürülmelerine, gözlerinin çıkartılmasına, öldüresiye dövülmelerine ve tekmelenmelerine yol açan uygulamaların emrini veren ve bu uygulamaları öven ve destekleyerek cesaret veren,

      Bununla da yetinmeyerek, tepki gösteren vatandaşların üzerine yürüyüp, onlara İsrail dölü benzeri sözlerle hakaret edip, tokat atan,

        Kendi aleyhine gördüğü yargı kararlarına ve kararı verenlere saygı duymuyorum şeklinde kamuoyuna açıklama yapan,

      HSYK değişikliği ile yargıyı yürütmenin  emrine alan,

   Milli irade kavramının ardına sığınıp,  ülkenin tüm kurumlarını tek elden yönetme hakkını kendinde Denetlenmeye ve eleştiriye tahammülü olmayan,

TBB Başkanı ve Anayasa Mahkemesi Başkanını yaptıkları konuşmalarda sırf kendisini eleştirdiği için terbiyesizlikle suçlayıp, protokol nezaketine aykırı bir biçimde davet edildiği bir toplantıyı terk eden,

Ve buna benzer yüzlerce örneği bulunan,

 Davranışların sahibi bir kişiye diktatörleşme teşhisinde bulunulmasının neresi tutarlı değildir ?

Bu ruh hali ve yönetim anlayışı diktatörlüğün ve diktatörleşmenin en bariz göstergeleridir.

   Diktatör olma noktası şartların ve imkanların doğmasına bağlıdır.

 Daha önce bir yazımda belirttiğim gibi Başbakan iktidar ve muktedir olma aşamalarını geçmiş, diktatör olma yolunda önemli aşamaları geride bırakmıştır.

Diktatörlüğün son aşaması halk tarafından seçilmiş tam yetkili Cumhurbaşkanlığı (ona göre Başkanlık) makamına ulaşması ile mümkün olacaktır.

 Bu güne kadar aldığı seçim sonuçları Başbakan’ ı bu noktaya getirmiştir.

    Cumhurbaşkanlığı seçiminde kazanacağı bir başarı Başbakan’ ın diktatörlük yolunda geldiği son aşama olacaktır.

Bu aşamada pişmanlık hem seçen ve hem de seçilen için fayda getirmeyecektir.

Ülkenin insanlarını ve Başbakan’ ı bu yönde uyarmak tüm yurt severlerin görevidir.

                        Saygılarımla…

                       

                       

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengizhan Gököz Arşivi

İHA - SİHA GÜZELLEMESİ

04 Mayıs 2023 Perşembe 09:30

EVLATLIKLA EVLENMEK!

22 Şubat 2023 Çarşamba 09:50

Davul-tokmak  

12 Ocak 2023 Perşembe 10:38

ÇARPIK ÇEVRE ANLAYIŞI

24 Aralık 2019 Salı 06:28

DİN VE ÇEVRE

09 Ağustos 2019 Cuma 14:02

ANADİLDE İBADET

06 Ağustos 2019 Salı 11:02

MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKÂRLIK

31 Temmuz 2019 Çarşamba 12:04

MİNAREYE “KÜLAH GİYDİRMEK’’

24 Temmuz 2019 Çarşamba 13:21