
İbrahim Akkaya
Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı
90. yaşını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri kuşa çevrilmeye çalışılan, dahası ’yeni’si için üzerinde pazarlıklar yapılan Anayasa’da yer alıyor.
‘Devrim Anayasası’ olarak ta bilinen 1982 Anayasası’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri:
‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Milli birlik ve beraberlik,
İnsan haklarına bağlılık,
Milli devlet olmak, Türk milliyetçiliğine bağlı olmak,
Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlılık,
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, resmi dilin Türkçe olması ve başkentin Ankara olması,
Lâiklik,
Demokratik sosyal hukuk devleti,
Kuvvetler ayrımı’
Diye tanımlanıyor.
Aslında fazla söze gerek yok.
Bugün coşkuyla kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin ne denli tehdit altında olduğu Anayasa’da belirtilen temel ilkelerin bugün hangi noktada olduğu, nereye taşınmaya çalışıldığını görmek açısından önemli.
Cumhuriyetin 1982 Anayasası ile güvence altına alınan temel ilkelerini tek tek irdelersek tehlikenin de ne denli büyük olduğunu gözleriz.
Egemenlik artık kayıtsız şartsız milletin değil.
Egemenlik sandıktan yüzde 50 oy alarak kendisini ülkenin sahibi gibi gören ve hiçbir engel tanımak istemeyen siyasi iktidarın iki dudağının arasına sıkışmış durumda.
Tersini söyleyenler ya da biat etmeyenler için bu ülkede yaşamak giderek zorlaşıyor.
Boyun eğmeyenle için Türkiye açık cezaevine çoktan dönüştürüldü bile..
11 yıllık dönemde milli birlik ve beraberlik büyük tehdit altına girdi.
Ülkenin huzur ve güvenini sağlamakla yükümlü siyasi iktidar toplumu böldü, ‘bizler’ ve ‘onlar’ kavramlarını getirdiği gibi, etnik ve dinsel ayrım gibi çok hem de çok tehlikeli bir yola girdi.
11 yılda Türkiye’de tam bir Atatürk düşmanlığı yaşandı.
Atatürk’ü ve ilke ve devrimlerini kötülemek adeta övünç kaynağı oldu.
Atatürk’e dil uzatan, ilkelerine küfür edenler baş tacı edildi.
Dahası Atatürk’ü silmek, unutturmak adına her yol dönendi..
Ata’nın adını ders kitaplarından bile silecek kadar kin ve nefret kustular ülkeyi yönetenler ile onların beslemeleri.
Atatürk Ankara’yı Başkent seçmişti, iktidarın İstanbul’u başkent yapmak için fırsat kolladığı biliniyor.
Laiklik bu ülkenin en büyük kazanımı idi..
Laiklik ilkesini çiğnemek AKP iktidarında adeta bir yarışa döndü.
Türkiye demokratik hukuk devleti olmaktan çoktan çıktı.
Yüzde 50 oyuna güvenen siyasal iktidar halkı ‘ümmet’ gözüyle görmekte ısrar ediyor.
Dünyanın sekizinci büyük ekonomisi yalanı ile birlikte halkı ‘sadaka edebiyatı’na alıştırdı.
Kuvvetler ayrımı Cumhuriyetin en önemli ilkelerinden birisiydi..
Şimdi nu kuvvet kaldı, ne de ayrımı..
Ordunun, yargının durumu ortada.
Kamu kuruluşları ise AKP’nin teşkilatı haline getirildi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Büyük Kurtarıcı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “ Cumhuriyet fazilettir” diyor..
Ata’nın emanetini korumak ve gelecek kuşaklara taşımak ise her Türk vatandaşının namus borcu..
Bayramımız kutlu olsun..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.