Cengizhan Gököz

Cengizhan Gököz

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

 

                   Siyaset ve Türkiye’nin gündemi Cumhurbaşkanlığı seçimine yönlendiriliyor.

                   Aslında mevcut Anayasal düzenlemelere göre, Cumhurbaşkanı’nın  halk tarafından seçilmesinin bir anlamı yok.

                   Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi ve seçilmiş Cumhurbaşkanı’na tanınacak yetkiler ne gibi sonuçlar doğuracak hesap edilmiyor.

                   Konuşulan; mevcut Başbakan’ın Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı’nın da Başbakan olup olmayacağı üzerine yorumlardır.

                   Sanki ülkede bu iki mümtaz zat’ın dışında, Cumhurbaşkanlığı Makamına layık bir insan henüz yetişmemiş.

                   Biraz daha dikkatli bakıldığında, aslında Yüce Yaradan’ın ülkemizin başına bir şans olarak gönderdiği Sayın Başbakan’ın bu makama ne kadar layık olduğu, seçilmesinin gerek ülke gerek bölge ve gerekse dünya için ne denli önemli olduğu vurgulanmak isteniyor.

                   Sorun; bu iki mümtaz insan arasında bir anlaşmazlık doğup doğmayacağı; öte yandan Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı Makamına seçildiğinde, Başbakanlığın ve AKP’nin kime emanet edileceği, emanet edilen kişinin emanete sahip çıkıp çıkamayacağı yönünde tartışılıyor.

                   Türkiye Cumhuriyeti bu kadar çaresiz duruma düşürülmüş durumdadır.

                   İktidarı ve muhalefeti ile gelinen nokta, maalesef budur.

                   Türk Milleti bunu hak etmiyor.

                   İnsanlarımızın, tabiri caizse, içinde bulundukları ‘kış uykusu’ durumundan derhal uzaklaşması yaşananları ve gerçekleri bir an önce görüp fark etmesi gerekiyor.

                   Ülke, AKP’nin hedef yılı olarak gösterdiği 2023 yılındaki sonuca büyük bir hızla ilerliyor.

                   Sonuç; Atatürk’ ün kurduğu laik, çağdaş, sosyal, hukuk devleti ve bu devletin dili, bayrağı ve sınırları ile bağımsız bir ülke olarak yaşamasının yönetenler eli ile sona erdirilmesidir.

                   Bunun için iktidarın aşması gereken iki sınav bulunmaktadır.

                   Ağustos’ da yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi,

                   Ve 2015 yılında yapılacak Genel Seçimler.

 

                   30 Martta yapılan seçimlerde elde ettiği sonuçlar ile üç aşamalı sınavdan birincisini başarı ile geçen iktidarın, kalan iki sınavın sonuçları ile ilgili hiçbir kaygısı görülmüyor ki, tartışma her iki AKP’liden hangisinin Cumhurbaşkanı olacağı yönünde gerçekleşiyor.

                   Bu gelişmeler karşısında, muhalefetin bir çatı aday isminde bir araya gelmesi fikrini ortaya atan MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin bu düşüncesi çok ciddiye alınmalı, ön yargılar bir tarafa bırakılarak tüm muhalefet tarafından desteklenmelidir.

                   Başkanlık sisteminden kendi bölücü fikirlerine katkı bekleyen BDP’nin de bu konuda iktidarı destekleyebileceği yönündeki açıklamaları dikkat çekicidir.

                   Demokrasi dahil, amaca ulaşmada her yolu kullanmayı meşru sayan bir zihniyete, yukarıdaki saikle destek olabileceğini düşünen BDP’ lilerin amaca ulaşıldığında kendilerinin de nasıl tasfiye edileceğini anlamaması saflıktan öte bir şeydir.

                   Cumhurbaşkanı olduğunda tüm yetkilerini kullanacağını söyleyen Başbakan’ ın, önceki örneklerde olduğu gibi amaca ulaştığında ilk tasfiye edeceği destek verenler olacaktır.

                   Hafızalarımızı biraz canlandırdığımızda, kendisini iktidara taşıyan yandaş, yalaka, liboş, yetmez ama evetçi takımın şu anda ne durumda oldukları ve neler söylediklerine baktığımızda ileride olabilecekleri anlamak gerekir.

                   5 yılda yapılan seçimlerde iktidarı elde edenin hukuk ile kendisini bağlı hissetmediği, yargıya karşı sorumlu olmadıklarını iddia eden ve iktidarda kalabilmek için her türlü hukuksuzluğu mübah sayan, demokrasi kültürü yok denecek kadar sığ olan bir zihniyetin karşısında, gerçekten ülkesini seven, milliyetçi yüreğinde bayrak ve vatan sevgisi olan, inançlı, muhafazakar,laik ve yenilikçi bir Cumhurbaşkanı adayı tespit edip bu isim üzerinde birleşmek muhalefetin namus borcudur.

                   En zor zamanlarda bile birleşip ülkesini çıkmazdan ve zor durumlardan kurtaran Türk Milleti’nin bu zorluğu da aşacağına inanıyorum ve milletime güveniyorum.

                   Saygılarımla..

                  

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengizhan Gököz Arşivi

İHA - SİHA GÜZELLEMESİ

04 Mayıs 2023 Perşembe 09:30

EVLATLIKLA EVLENMEK!

22 Şubat 2023 Çarşamba 09:50

Davul-tokmak  

12 Ocak 2023 Perşembe 10:38

ÇARPIK ÇEVRE ANLAYIŞI

24 Aralık 2019 Salı 06:28

DİN VE ÇEVRE

09 Ağustos 2019 Cuma 14:02

ANADİLDE İBADET

06 Ağustos 2019 Salı 11:02

MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKÂRLIK

31 Temmuz 2019 Çarşamba 12:04

MİNAREYE “KÜLAH GİYDİRMEK’’

24 Temmuz 2019 Çarşamba 13:21