Dünyaca ünlü Konyaaltı sahili ile ilgili yeni bir planlama sürecinin başladığı, yeniden düzenlenmesi planlanan sahilde uygulanacak proje için de yarışma düzenlendiği ve başvuruların da kabul edilmeye başlandığı kamuoyuna duyuruldu.

Elbette sürpriz değil..

Çünkü Büyükşehir Belediye Başkanı Türel, meclisin ilk toplantısında plajın işletmesini Sarısu piknik alanını da işleten belediye şirketlerinden ANET’e vermek için istediği yetkiyi CHP ve MHP’nin oylarıyla alamayınca Encümen kozunu kullanmıştı.

CHP ve MHP gurupları direnmekte haklıydı.

Çünkü AKP’li Büyükşehir yönetimi mimarlarından birisi de Belediye Başkanı Menderes Türel ‘in olduğu Bütünşehir Yasası’nı gerekçe göstererek 640 kilometre uzunluğundaki Antalya sahil şeridinin tamamında söz sahibi olmayı, tamamını işletmeyi ya da işlettirmeyi devreye sokacaktı.

AKP’li yönetimin bu düşünceden uzaklaştığına yönelik sinyal olmadığı gibi, ANET’ten sonra bir diğer belediye şirketi EKDAĞ’a da Lara Plajı’nı vererek Antalya’nın tüm sahil şeridinde tek hakim olma hayalini kurduğu ortaya çıkıyor.

Konyaaltı sahilinin ANET’e kiralanması tartışmaları da beraberinde getirdi.

Pek çok sorun yaşandı sezon boyunca..

ANET’in şemsiye ve şezlong konusundaki acemiliği tatilcileri büyük sıkıntıya soktu..

Öyle ki ANET yönetimi çalındığı iddia edilen şezlong ve şemsiyelerin peşine düştü, çevredeki otel ve evlerde şemsiye ve şezlong arama gibi komik bir çalışmaya imza attı..

AKP hükümeti 12 yıldır bu ülkeye yerleştirdiği ‘Sadaka kültürü’ ile ne kadar övünse azdır.

Varoşlar öncelikli olmak üzere belki de şimdiye kadar Konyaltı sahilini bile görmemiş olan vatandaş ‘beleş’ diye plaja koştu,..

Nasıl koşmasın ?

Sezon açılışına kısa bir süre kala Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasında Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingine gelenlere su, meşrubat, şapka, tişört verilmiş, vatandaş sıcaktan az etkilensin diye miting alanına binlerce vantilatör yerleştirilmiş, alanın üzeri bezlerle kapatılmış, vatandaşı rahat ettirmek(!) için ‘su buharı’ kullanılmıştı..

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve ekibi vatandaşın ‘ücretsiz-beleş’ hizmete çok yatkın olduğunu, bu yolla sandıktan birinci çıkma şansının yükseldiğini bildikleri için aylarca ‘ Ücretsiz plaj, şemsiye, şezlong Antalya’ya iyi gelecek” reklamı yaptı Antalya’nın her köşesinde.

Vatandaş bu ücretsiz işini öyle abarttı ki 5, 6, 7 hatta 10 şemsiye ve şezlong birden aldı.

Kimileri plajda bu beleş ürünlerle kendisine çardak kurdu..

Daha da ileriye gidildi, evler plaj taşındı.,

Mangallar yakıldı, yemekle pişirildi, elbette çöpler plaja atıldı..

Çoluk çocuk, hatta akrabalar, ve dahi komşular yatıya geldiler plaja..

Öyle bir tablo ortayı çıktı ki sanırsınız Suriyeli sığınmacılar için dünyaca ünlü Konyaaltı Plajı’nda çadır kent, toplama kampı kuruldu.

Unutmadan önceler hiç yoktu, sonradan büfe sayısı kadar tuvalet yapıldı, vatandaşlar kumlarda ya da denize ‘hacet giderdiler’ sonra da sofralarını kurup yemeklerini yediler, çaylarını yudumladılar.

Aslında bunları yaşanması sürpriz değil..

AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi özellikle böyle bir uygulama yaptı..

Vatandaşın ve tatilcinin “Böyle olmaz, yeni planlama lazım, iyi bir proje lazım” demesinin zeminini hazırladı ANET’i plaj işletmecisi yaparak.

Şimdi sil baştan olacak..

Konyaaltı baştan yaratılacak..

Kamuoyunda plajın bir yandaşa paslanacağı konuşuluyor.

Önceden kurgulanmış kötü bir sezonun ardından gözler AKP’li Büyükşehir’de..

Civciv mi çıkar kuş mu çıkar bekleyip göreceğiz..