
Gürkut Acar
CİHAD
Cihad Nedir? “… İslâm’ın yükselmesi, korunması ve yayılması için her
türlü çalışmada bulunmak, uğraşmak, gayret sarfetmek ve bu yolda sıcak ve soğuk
savaşa girmektir. Daha açık bir ifade ile Allah (c.c.) tarafından kullarına
verilmiş olan bedenî, malî ve zihnî kuvvetleri Allah yolunda kullanmak, o yolda
feda etmektir. İnsanın maddî-manevî bütün varlığını Allah yolunda ortaya
koyarak Hakk’ın düşmanlarını ortadan kaldırmak için savaşması “cihad”dır.”(*)
İlkokullara zorunlu olarak
konulmak istenen bu kavramın bilimle, akılla, insan haklarıyla, çağdaş bir
dünya ile ne ilgisi vardır?
Bir ilkokul çocuğuna Vatan
Sevgisi, Yurttaşlık bilinci, insanca yaşamak yerine din uğrunda ölmek mi
anlatılmak isteniyor?
İlkokul çocuğunun kafasına ölüm
fikrini daha ilkokulda sokmanın mantığı nedir?
Mustafa Kemal Atatürk; “
Bir milletin hayatı tehlikeye
girmedikçe, savaş bir cinayettir. Mutlaka şu veya bu sebepler için milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır” diyerek savaşın özenilecek bir şey
olmadığını bütün dünyaya anlatmıştır. “yurtta barış, dünyada barış” dileyen bir
insanın kurtuluş savaşında bile cihad çağrısı yapmadığını biliyoruz.
Bu düşünceleri nedeniyle
1981 yılında doğumunun yüzüncü yılında; Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür
Kurumu UNESCO tarafından yüz yılın
lideri olarak kabul edilmiştir.
UNESCO
1981 yılında, 100. Doğum Yıldönümü nedeniyle Atatürk'ü "Ulusal Mücadele ve
Çağdaşlaşma Lideri" olarak evrensel niteliklerini ortaya koymuştu. Bu
karar doğrultusunda, Atatürk'ün doğumunun 100. yılı bütün dünyada, "1981
Atatürk Yılı" olarak kutlanmıştı. Bu uygulama, dünyada ilk ve tektir. 27
Kasım 1978 Tarihli UNESCO Genel Kurulu kararında aynen şunlar yazıyordu:
"UNESCO Genel Konferansı; Uluslararası anlayış işbirliği ve barış yolunda
çalışmış üstün kişilerin gelecek kuşaklar için örnek olacakları inancıyla,
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100.
Yıldönümü'nde, 1981 yılında anılmasını kararlaştırmıştır.
Bize çağdaş dünyanın
bilim ve akıl yolunu gösteren Mustafa Kemal Atatürk; eğer bir faydası olsaydı “cihad”
öğrenmesi için ilkokullara dersi kendisi koydururdu. Bir çocuğa sevgi, şefkat, insan sevgisi,
hayvan sevgisi, doğa ve dünya sevgisi öğretmek gerekirken “ölüm sevgisi”
öğretmek nasıl bir anlayıştır?
Millî Eğitim Bakanı
Türkiye Cumhuriyeti’nin laik niteliğini iyice ortadan kaldırmak için kindar ve
dindar yeni kuşaklar yetiştirmeye başlamaktadır. Bu teşebbüs Anayasayı ihlal
demektir.
Her ne kadar; Anayasa’da
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkileri budanarak hepsi tek adama
devredilmiş ve din siyasetin her yerinde iktidar tarafından kullanılmakta ise
de hâlâ Anayasanın laik niteliğini koruduğunu anımsatmak isteriz.
Ni diyor Yunus Emre:
“Emeksiz zengin olanın, kitapsız bilgin olanın, sermayesi din olanın, rehberi
şeytan olmuştur.”
Hiçbir iktidar sonsuza
kadar sürmez…
(*)http://www.mumsema.org/ne-nedir/
168286-islamda-cihad-anlami-nedir-
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.