CHP'nin Farkı ve Kurultay!..


Konuşmadan önce, bilmek gerek. Ama az gelişmiş toplumlarda ise millet alış verişte görsün cinsinden KAKAFONİ olur çıkar.
--Çünkü, çoğu kimse, aklına geleni, kulaktan duyduğunu, anlasa da anlamasa da işine öyle geliyor ise konuşur, geçer,.
--Kişilerin, kişisel olarak konuşmalarında sorun yoktur ama, sosyal ve siyasi olaylarda konuşur iken iki kere düşünmek gerek.
--Ama nerede? Toplumun gelişmesi, kalkınması ile eğitim seviyesinin artması arasında bir bağlantı vardır. Gel gör ki, bizim ülkemizde, hala "kıroyum ama, para bende!.." geçerli akçe.
--Sosyal insanların, halk ile ilişkileri hep olur; ama seçim süreçlerinde partili, aday, yönetici, siyasi ilişkileri ve pozisyonu olanlar ile ilişkiler bir başka olur.
--Örneğin, bu süreçte bir mahalle temsilciliği bürosunun sorumlusu, ÖN SEÇİM olmamasına çok kızar. Neden?
--Çünkü, bilmem kaç kişi aday adayı olmuş, ama bunlardan ancak üç beş kişi ziyaret etmiş. Ama kızgınlığı bu değil, 
--Eğer "Ön Seçim" olsa imiş, her aday adayı onlara uğrar ve her birinden en az iki bin lira alsalar, bilmem ne kadar para toplarmış. Bu sefer böyle olmamış.
--"Entellektüel"liğine toz kondurmayan bir kişi ise, özel konumu sebebi ile tahsil edilen yerinde, "ben onu bunu bilmem, olur ise milletvekili adayı şu kişi olsun" deyince gülüp geçmiştim.
--Nedenini çok düşündüm. Çünkü yaklaşım enteresan idi.
--Sözü edilen kişinin siyasi ilişkileri, mücadelesi olabilirdi. Ama bu "Entelektüel" kişinin, bir kişiyi böyle bir tercihi ile dillendirmesi için, keskin solculuğu, "devrimciliği" falan olması gerekiyordu. İki kadeh içmelerinin ötesinde öyle bir durum da yoktu. 
--Peki, o kadar siyasetin içinde olmuş, mücadele etmiş, bedeller ödemiş, acılar çekmiş, siyasi ve ideolojik bilici olana tanıdık, bildikleri var iken, tercin neden o kişi idi?
--Bu ve buna benzer örnekleri çoğaltabiliriz.
--Peki gelişmiş ülkelerde bu olaylar nasıl oluyor.
--Hepsi de, dernek, sendika ya da başka bir siyasi bilinç ve mücadelenin içinden gelirler.
--O yüzdendir ki, gencecik Avrupalı Siyasetçiler görürsünüz. Bizim ki gibi vitrin süsleri değil.
--Sol ve sosyal demokrat bir siyasi parti düşünün ki, hak ihlallerinde, özelleştirmelerde, ülkenin kaderini değiştirecek kararların alınması sürecinde kitlesel tepki vermiyor, veremiyor.
--Ben CHP örgütlerinin ve üyelerinin bağımsız ve tekil eylemlerine katıldım ve bilirim. son yıllarda ki tek kitlesel eylem ise, ADALET Yürüyüşü " idi 
--Kimin için adalet. Haksız yere tutuklandığı iddia edilen, mağdur edilen bir gazeteci için. Neden, bu ülkede son on yıldaki tek mağdur bu kişi mi, bu ülkede protesto edilecek tek konu bu mu? (hoş önüne başka sözcükler konulsa da, iğreti durduğu herkesçe çok iyi biliniyordu ama, partililer ve halk, belki bu sefer bir şeyler belki olur diye umutlanılıyordu ve destek veriliyordu.)
--Toplumun vicdanını yaralayan Ergenekon mağdurları birer birer milletvekili yapıldı. Bir iki kişinin kişisel tavrı dışında görünen hiç bir sonuç olmadı, milletvekili yapılmaları dışında.
--En son olarak da, seçimleri şöyle denetleyecek, kurulan sistem ile böyle harikalar yaratacak denilen genç bir mağdur parlatıldı, parlatıldı. Olduğu, kurulduğu iddia edilen "sistem" , var olup olmadığı anlaşılmadan çöktü bitti, bize de yadigar bir "cevval milletvekilliği" kaldı yadigar. Sorgulanmadı bile.
--Yerel yönetim süreçleri ise herkes biliyor.
--Artık, yerel seçimlere ne kaldı ise kaldı; ne oldu ise oldu diyen bir taban oluştu Türkiye genelinde. Bu taban da kimi ne kadar etkiler bilemem ama daha yeni yanlışlıklara ve umutsuzluklara pirim vermeyecek gibi görünüyor.
--Yerel Seçimler imiş, "söz verilenleri" bile almak zor artık diyen,
-OHAL,KHK gibi partinin gündemi olmayınca, taban da koyuverdi
--O neden ile SEÇİMLİ BİR OLAĞANÜSTÜ KURULTAY CHP GENEL MERKEZİNİN kapısında!..
--Hayırlı ve uğurlu olsun. 
--"Gün doğmadan, Sultan" doğar" der Anadolu gün görmüşleri.!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Uysal Arşivi

Ninemden guguk kuşu öyküsü

09 Ağustos 2025 Cumartesi 10:04

SÖZÜN DE BİTTİĞİ YER OLUR MU?

02 Ağustos 2025 Cumartesi 11:24

PLANLAMA- PLAN LAMA- PLAN- LA- MA

01 Ağustos 2025 Cuma 11:51

GÜRKUT ACAR'I TANIMAK

14 Temmuz 2025 Pazartesi 21:04

SORUN, SORUN OLUR MU YARATILIR MI?

02 Temmuz 2025 Çarşamba 10:48

HER ÖLÜM ÖLÜM MÜDÜR?

02 Temmuz 2025 Çarşamba 10:11

DOLANI DOLANI GELİYOR DA UYUYORUZ

01 Temmuz 2025 Salı 17:59