Antalya’nın her yeri taş, mermer ve kum ocaklarıyla doldu.

Ocaklara her gün yenileri ekleniyor, Antalya’nın doğasına yönelik tahribatlar da sürekli bir biçimde artıyor.

Sadece taş, mermer ve kum ocakları değil, bir de HES denilen hidroelektrik santralleri var..

Ocaklar doğayı yok ederken, yaşamı olumsuz yönde etkilerken, HES’ler de su kaynaklarını etkiliyor, kirletiyor..

Bazı çevreler 3T olarak yorumlasa da Antalya tarım ve turizm bölgesi olarak biliniyor..

Turizmciler koşullar ne olursa olsun hallerinden memnun..

İstisnalar dışında turizmciler doğayı bırakın korumayı, yok etmemek için adeta yarışıyor.

Ormanları yok ediyorlar, tarım alanlarına binaları dikiyorlar, sahilleri işgal ediyorlar, denizi bile sahipleniyorlar.

Elektrik enerjisi üretmek amacıyla kurulan HES’ler su kaynakları zaten kısır olan Antalya’da yeraltı ve yerüstü kaynaklarını ele geçirmeye başladılar.

Yakın bir zamanda su satmaya başlarlarsa şaşırmamak lazım.

Antalya, çevre bilinci yüksek olan bir il..

Doğa dostlarına her gün yeni kişi ve guruplar katılıyor.

Antalya’nın eşsiz güzelliklerini keşfediyorlar, ne denli zengin doğal kaynaklara sahip olduğumuzu gözleyince de isyan bayrağını çekiyorlar.

Antalya’nın hemen her yerinde maden ocaklarını görmek mümkün.

Önceleri kent merkezine uzak bölgeleri ele geçirmiş ve atalarından kalan miras gibi perişan etmişlerdi.

SAKLIKENT DELİK DEŞİK OLDU

Son aylarda Antalya merkezine kadar indiler..

Antalya’nın yaylası konumundaki Saklıkent’i delik deşik ettiler..

Koca dağları deldiler, doğal dengeyi bozdular, bozmaya da hızla devam ediyorlar.

Antalya’nın dünyaya açılan penceresi olan Konyaaltı’nda maden ocakların işgal alanına girdi.

Ocakların doğaya verdikleri zarar; tarıma vurdukları darbe bir yana, vatandaşın sağlığını tehdit ediyorlar.

Konyaaltı’nda yaşayan vatandaşların önemli bir bölümü mermer ve taş ocaklarından yayılan atıklar ve tozlar yüzünden sağlıklarını kaybettiler.

Ulufe gibi dağıtılan maden ruhsatlarına dur deme çağrılarını ise sağır sultanlar duymak istemiyor..

Change.Org sitesinde çok önemli bir imza kampanyası başlatıldı.

Kısa sürede de 2 bin imzaya ulaşıldı, katılım yüksek, destek verirsek bir rekor bile kırarız..

“Ocakları kapatın’ çağrısıyla başlatılan kampanya ise Konyaaltı sınırları içerisinde tüm tepkilere rağmen faaliyetlerini sürdüren bir mermer ve 4 taş ocağının kapatılması talep ediliyor.

800 YILLIK SEDİR AĞAÇLARINA KIYDILAR

Özellikle Hisançandır’ın Ekizce Yaylası’nda 800 yılık sedir ağaçlarının mermer ocağı için katledilmesine dikkat çekilen kampanyada toplanacak imzalar Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na gönderilecek..

Kampanyada toplanan imzaların bir kopyası da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e iletilecek..

Çevreciler iyi niyetli..

EXPO 2016 Antalya’nın koordinatörlüğünü yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı şakayıkları sahiplenir diye düşünüyorlar.

Bakan Mehdi Eker, EXPO toplantısı için sık Antalya’ya geliyor.

Son gelişinde Antalyalı gazeteciler sedir katliamı ve şakayık konusunu kendisine iletmişler, Bakan Eker’de, sedirlerin kesilmemesi için Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na ricada bulunacağını söylemişti.

Ricanın gereği yapılır mi bilinmez..

Ama halktan büyük güç yok..

Antalya’nın gücünü göstermek için bu kampanya büyük fırsat..

Katılın, destek verin.