
İbrahim Akkaya
Bu fırsat kaçmaz
Bir ulusun uyanışıydı Taksim Gezi Parkı Direnişi.
Bir araya gelmeleri olanaksız olduğu gibi, karşı karşıya geldiklerinde birbirlerinin gözünü oyacak kadar hasımlık besleyenler el ele kol kola veriyorlar günlerdir.
Destansı bir birliktelik söz konusu.
Dil, din, ırk, mezhep, siyasi, etnik düşünce, yaş ve eğitim farkı gözetmeksizin aynı ülküde buluştu insanlar..
Bu direniş hayatın her alanına müdahaleye karşı bir başkaldırıydı.
Geride kalan yılda Türkiye’ yi, rejimi, ilkeleri, gelenek ve görenekleri değiştirme, yeni bir rejimle birlikte yeni bir hayat tarzını dayatmaya karşı çıkıştı bu direniş.
Kimilerine göre yeni Türkiye, kimilerine göre ise gençliğin söz sahibi olmasıydı Taksim den başlayıp Antalya ile birlikte Türkiye ‘ye, Türkiye ile sınırlı kalmayıp dünyaya yayılan bir direnişin öyküsüydü.
Her Yer Taksim Her Yer Direniş diyenleri görmeyen, görmek istemeyen, buna karşılık görevleri halkın haber alma hakkını kullandırmak olanların yüzüne atılan bir tokattı ayrıca destek eylemleri.
Kaypak bir tutum izledi yandaş medya..
Taksim de polisin orantısız güç kullanımı ile kıyamet koparken, yandaş medya ya güzellik yarışmasına takıldı, ya da yemek programı yaptı..
İnsanlar yeter artık diyerek ayağa kalkarken onlar evlilik programları yaptılar, halkın hayranlık duyduğu isimler çöpçatanlığa soyundu direnişçiler ve destekçileri biber gazı, tazyikli su, plastik mermi ve cop yerken.
İşe bu noktada muhalefet partilerinin meydanı nasıl AKP’ye bıraktıkları gerçeği bir kez daha ortaya çıktı.
CHP ve MHP yıllardır hem AKP den kurtulmak gerektiğini söylüyorlar, hem de ülke yönetimine talip olduklarını, Türkiye yi kendilerinin refaha kavuşturacağını söylüyorlar.
Söylemlerinin basında yer almadığından yakınıyor, medyayı, özellikle yandaş olanını halka şikayet ediyorlar.
Ediyorlar da hem CHP, hem de MHP seslerini duyuracak, halka mesajlarını sansürsüz ulaştıracak televizyon ve gazeteler kurmayı düşünmediler.
Muhalefetin bu iki güçlü partisini yönetenler, kendilerine bu konuda yapılan uyarıları, önerilerini görmezden, duymazdan geldiler, yandaş medyayı suçlayarak, halka şikayet ederek sorunun çözüleceği yanlışına saplandılar.
Halk TV buna en net örnek..
Değil ayakta durmak, kadro kurmakta bile zorlanan, birkaç vefakar çalışanın çabaları ile yayın yapmaya çalışan Halk TV, Taksim direnişini yayınlayarak CHP ve MHP ye bir anlamda ciddi bir mesaj da veriyor..
Halk, Halk TV yi çok sevdi ve sahip çıkıyor..
Son bir haftada Halk TV ye halkın maddi ve manevi desteği üst düzeyde.
Şimdi kolları sıvamanın zamanı.,.
Taksim direnişinin AKP ye 10 ila 15 puan kaybettireceğini gösteriyor..
Türkiye yi AKP den kurtarmak iddiasında olan CHP ve MHP’nin gerek yerel seçimler gerekse genel seçimler için sesini duyuracak, mesajlarını kamuoyuna ve seçmene ulaştıracak televizyon, gazete, radyo ve diğer kitle iletişim araçlarına yönelmesi, desteklemesi, hatta AKP’ nin yaptığı gibi kendisine yakın kişi ve kuruluşlara satın aldırması pekala mümkün.
Yandaş diye tabir edilen, kimi zaman yağcı, kimi zaman yağdanlık ve yalaka yakıştırmaları yapılan televizyonlar, gazeteler, radyolar ve diğer kitle iletişim araçları fikir değiştirmeyeceğine, yayın politikalarını değiştirmeyeceklerine göre iki partinin başka seçeneği de bulunmuyor.
Yandaş diye yorumlanan medya kuruluşlarının iktidar ve hükümet baskısı altında olduğunu sağır sultan bile biliyor.
Başbakan Erdoğan’ı medya patronlarına talimat verdiği gibi kendisine muhalefet eden, eleştiren kimi gazetecilerin iktidar baskısı ile işten çıkarıldığı da yadsınamaz bir gerçek.
Sözün özü CHP ve MHP bu şansı iyi kullanmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.