Antalya bölgesindeki turistik tesislerin yarattığı istihdamı da biliyoruz.

Bunun ötesinde turistik tesislerin her açıdan kaliteli olduğunu, dünya standartlarının üzerine çıkanların bulunduğu bilinen bir gerçek.

Antalya’nın tanıtıma katkıları da büyük.

Ancak, Antalya’nın denizini, havasını, suyunu kullanan, bu yolla trilyonlar kazanan turistik tesislerin Antalya’ya katkıları ise yok denecek kadar az.

Ankara’ya tayin edilen ve başkent mesaisi için prova yapan Antalya Vergi Dairesi Başkanı Mahmut Sütçü’nün açıklamaları turizmcilerin Antalya’ya katkısının ne ölçüde olduğunu ortaya koyması açısından dikkat çekici.

Diyor ki Mahmut Sütçü, “Antalya’ya 700’e yakın 3,4, 5 yıldızlı otellerin, (7 yıldıza kadar çıkanları var) ancak yarısı Antalya mükellefi”

Yani 300’ü aşkın otel vergisini Antalya dışında ödüyor.

Bu durumda Antalyalı belediyeler turizmcilerin çöpçülüğünü yapıyor, devede kulak misali gelir elde ediyor.

Vergi Dairesi Başkanı Mahmut Sütçü, Antalya’nın vergi ödemede 7. sırada olduğunu, Antalya’da faaliyet gösteren turistik tesislerin vergilerini burada ödemeleri halinde 5 yada 6. sırada yer alacağımızı söylüyor.

Gerçekten üzücü bir durum.

Sen Antalya’nın tüm nimetlerinden yararlan, ancak kazandığın parayı Antalya dışına, hatta ülke dışına çıkar, buna karşılık Antalya’ya bir kuruş vergi ödeme..

Gerçekten büyük adaletsizlik bu..

Bu adaletsizliği giderme konusunda atılmış net bir adım yok, görünen o ki bundan sonraki süreçte de olmayacak

Maliye Bakanlığı’nın verileri devlet bütçesinin büyük bölümünün vergilerden karşılandığını gösteriyor.

Bu vergilerin büyük bölümünü de vatandaş ödüyor..

Başta bordro mahkumları olmak üzere küçük esnaf, dürüst işadamları ödüyor bu vergileri.

Başka seçenekleri de yok.

Kimi holdingler gibi vergi kaçırma gibi bir şansları da yok.

Çünkü maliye demoklesin kılıcı gibi, nefes bile aldırmıyor.

Turizmcilerin bu duyarsızlığına karşılık Antalya vergi tahsilatında önde gelen iller arasında.

Antalya, devletten aldığından fazla devlet kasasına katkı koyan, ödemeler dengesinde önemli rol oynayan bir il.

Turistik tesislerin yarısından fazlası vergisini tepe tepe kullandığı Antalya’da ödememesine rağmen Türkiye’nin yüz akı konumunda olan Antalya’nın uğradığı bu haksızlık kabul edilir gibi değil.

Turizmciler yayılmacı bir politikayı benimsediler ve ısrarla sürdürüyorlar.

Sahilleri parselledikleri gibi, başta orman alanları olmak üzere doğaya önemli ölçüde zarar vererek yeni yeni tesisler kuruyor, büyüdükçe büyüyorlar.

Ülkeye turist getiriyor, döviz kazandırıyor diye onlara ayrıcalıklı gözle bakılıyor.

İndirimli kullanıyorlar elektriği, pek çok indirimlerden yararlanıyorlar.

Tahsisler ile rüyalarında bile göremeyecekleri alanlara sahip oluyorlar.

Buna rağmen sürekli şikayet ediyor, sürekli yeni tavizler istiyorlar.

İş vergi konusuna gelince turizm lobisi öylesine etkin çalışıyor ki, kimse kolay kolay bu konuda ısrarcı olmuyor, olamıyor.

Bu vergi konusu ciddi biçimde konuşulmalı, madem ki Antalya’nın tüm kaynaklarını canlarının istediği gibi kullanıyorlar, vergilerini de Antalya’da ödemekle yükümlü olmalı.