Sayısı hızla artan Motorcu Grupları, özellikle haftasonları kentlerin ana arterlerinden yakın menzillere hareket edenler, dağ başlarında bile karşımıza çıkan, görünüşte “marjinal” diyebileceğimiz kitle. Sadettin Uğuz’un başkanlığını yaptığı Antalya Motosiklet Kulübü de bunlardan biri. 2015 yılında Uğuz ve arkadaşları tarafından kurulmuş. Şimdilik 40 üyesi var.

Grup önce Antalya çevresinde haftasonu düzenledikleri turları Türkiye’nin değişik noktalarına taşımış. Son olarak çıta biraz daha yükselmiş, Yunanistan’a kadar gitmişler.

Sadettin Uğuz ile “Küçük bir tur yapalım” dedik. Kent trafiğinden uzak, kente yakın Masadağı’na Kepez Belediyesi’nin yeni açtığı bölünmüş yollara vurduk. Hem keyfli bir zaman dilimi, hem de keyfli fotoğraflar aldık heybemize.

İş bitiminde fotoğrafları Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ile paylaşıp teşekkür ettik. Sadettin Uğuz’a sorduk, “Motorcu kimdir?” diye. Biz bir söyleşi bekliyorduk ama Uğuz ortaya müthiş bir metin çıkardı. Çıkarırken de hiç söze girmedim, ahengi bozmadım. Eğer insan kendini anlatıyorsa en yalınından, cümleleri bölmeye kıyamıyorsunuz.

Sahi kim bu motorcular?

 Adı üstünde “Motorcu” dur işte … Başkaldırı medeniyetinin süvarisidir… Dört tekerleğin büyüklüğünü statü sayan insanoğluna , yolda olmanın ne demek olduğunun yine insanoğlu tarafından verilmiş en güzel cevabıdır Motorcu … Hayatı yaşayan, rüzgarı hissedendir, Dünya’yı camın arkasından korkarak seyreden değil …

Doğaya aşık , asfalta yoldaş , rüzgara kardeştir … Özgürdür … Zinciri kıyafetindedir , yüreğinde değil … Hayatına kendisi yön verir , makinası gibi …

Deri giyer Motorcu … Dövmesi de olur çok zaman , façası da …Kaya gibi sağlam adamdır vesselam … Dostlukta , aşkta , yolda , sofrada , sohbette , yatakta … Gürültü adamıdır … Müziği Rock’tır ,Blues dur , içkisi bira, hatunu taştır … Siyah onun için sadece bir renk değil , yaşam sembolüdür…

Motorcu demek , sadece cafe-bar köşelerinde dikilerek hava atıp , caddelerde tek tekere kalkıp , egzost patlatıp , hız yaparak hem kendinin hem de başkalarının hayatını hiçe saymak değildir … Motorcu için önemli olan hızlı olmak değil , yolda olmaktır … Sorsanız anlatamaz yaşadığını , anlatsa da anlaşılmaz çok zaman . Dedik ya , yaşamaktır asıl olan …

Topluma göre onların ‘% 1’idir Motorcu … Kardeşine gurur , dostuna huzur , düşmanına korkudur … Biri hepsi , hepsi de biri demektir . Çünkü onun için ‘ ben ’ demek , ‘ biz ’ demektir … Kardeşiyle yemeğini de paylaşır icabında cebindeki parasını da … Hesapsız … İyiliği unutmaz , haksızlığa yer vermez , yanlışı affetmez … İnsanı değil , hayatı sorgular …

Motorcu için hayat bir hedef değil, yolculuğun ta kendisidir…

Özünü de unutmaz Motorcu… Vatanını, milletini, nereden geldiğini de… Lafta değil, kalpte vatanseverdir… Yeri geldi mi en önde…

Yani Motorcu yolda olan, hayatta, hayatla yol alandır…

Kısacası Motorcu, ADAM GİBİ ADAMDIR ..

İşte motosiklet kullanıcısı olmak böyle bir şey sanırım. Olabildiğince hızlı bir araya gelebilen, bu konuda herkesi, her şeyi tek gecen, mutluluğu motosikletin de bulan “Ruh Motorum Sevdası” böyle bir şey.

Çocukları, insanları, hayvanları sevecek,  doğaya zarar vermeyecek, gittiği her yerde kolayca kendini belli edebilendir motorcu. Sıcakkanlılığı ile kalbinde herkese her şeye karşı büyüttüğü sevgi ile ön plana çıkabilen tek grup, motosiklet sevgisi olanlardır herhalde. Özgürlüğü Ruh Motoru üzerinde, rüzgarı hissetmekte bulan, günün yorgunluğunu motosikletiyle atabilen, kimseye kin gütmeyen, düşmanlık beslemeyen, iyilik yapmayı ve insanları yardımcı olmak için sınırları zorlayandır.”