Hatice Akkılıç

Hatice Akkılıç

Bitmeyen rötarlı özgürlük

Gazetecilerin kalemlerini kalkan gibi kullanarak bilgi kirliliği ve otoriter saçmalıkların karanlık bataklığında cesurca mücadele edebildikleri büyük illüzyon. Teoride kahraman bir hikaye gibi gözüküyor sahip olduğu adalet ve doğruluk için savaşan kudretli bir güç. Gerçekse, basın özgürlüğü genelde ekonominin karanlık kuyusunda yürüyen ve günlük kazançları arasında mekik dokuyan gazetecilerin komedi şovuna dönüşüyor.

Önce gazetecilerin ekonomik çilelerine bir göz atalım. Şöyle düşünün: Bir zamanlar hakikatin yiğit savaşçısı olan bir gazeteci, şimdi geçim sıkıntısı çekiyor, anca acil durumlarda hazırlanan erişte çorbası ve gelecek maaşının atlamamasını umut ederek yaşıyor. Bu, bir süper kahramanın pelerinsiz kalarak kötülere spatula ile karşılık vermesi gibi bir şey. Medya endüstrisinin mali krizi, birçok saygın gazeteciyi tıklama ve reklam kırıntılarıyla geçinen bir içerik fabrikası çalışanına dönüştürdü.

Dünyanın birçok yerinde gazeteciler, yolsuzlukları ve beceriksizlikleri açığa çıkarmak zorunda kalırken kafe çalışanı maaşı kazanıyorlar. Barista kadar maaş alamayan eğitimli gazetecilerin, üzerine birde her gün tehdit ve yasal tac*zlerle karşı karşıya kalmayı düşünün. Gerçekten mükemmel bir fırsat “bu işi alabilirsin, zorlukların üzerine hem tehdide maruz kalacaksın hem de seni aç ve mutsuz tutmamız garanti” deniliyor.

Basın özgürlüğünün pırlanta gibi parlatıldığı ülkelerde, gazeteciler belirli konuları son köpek kurtarma hikayeleri ya da yemek pişirme tarifleri gibi kapsayabilirler, ama hükümet skandallarını ya da kurumsal yanlışları gündeme getirirlerse, birden aslanların olduğu bir kuyuya düşmüş gibi hissederler.

Basın, eğlendirebilir, herkesin gözü önünde şovunu yapabilir ama gerçek meselelerle ilgilenmeye kalktığında, kendini ateşin içinde bulur. Öte yandan, gazeteciliğin ekonomik gerçeği, düşük maaş, yüksek stres ve sürekli sansür tehdidiyle birlikte, bir şaka gibi devam eder. Yani, işte basın özgürlüğüne: gazetecilerin palyaço, bütçenin bir komedi unsuru, sansürün ise son akt olduğu büyük gösteriye. Absürtlüklerle ve ironiyle dolu büyük bir performans, burada gerçek espri, basın özgürlüğünün demokrasinin bir direği olması gereken bir dünyada genellikle mali çöküş ve sansür arasındaki dengesiz bir yürüyüş olduğu olabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hatice Akkılıç Arşivi

Bir seneyi de geride bıraktık

01 Ocak 2025 Çarşamba 13:36

Az Gari Ücret!

27 Aralık 2024 Cuma 12:37

Gazeteciliğe Ne Oldu?

21 Aralık 2024 Cumartesi 10:51

Suriyelilere veda!

15 Aralık 2024 Pazar 11:08

Kumluca'da Skandal!

04 Aralık 2024 Çarşamba 11:38

Çocukları kullanmışlar!

30 Kasım 2024 Cumartesi 11:28

Gelişmedik robotlaştık

29 Kasım 2024 Cuma 09:44

Yeni Keşif

23 Kasım 2024 Cumartesi 11:07

İyi insanların elinde silah olmaz

22 Kasım 2024 Cuma 09:58

Destek Gerek!

16 Kasım 2024 Cumartesi 10:39