
İbrahim Akkaya
Bir zamanlar Kaleiçi
Bir zamanlar Antalya’nın cazibe merkeziydi.
Gerek kente yaşayanların, gerekse kente tatil ya da iş amacıyla gelenlerin ilk adresiydi.
Pek çok talibi vardı.
Kimi yatırımcı limanı ile birlikte çok özel bir proje uygulamak için istiyordu.
Bazı girişimciler ise eğlence merkezi yapmayı planlıyordu.
Hatta özel belge ile girilen kumarhanelerin de yer alacağı çok özel bir proje bile önerilmişti.
İlgi müthişti, polis belirli sayıda aracın girişine izin veriyordu.
İşletmelerde yer bulmak şans işiydi.
Esnaf da halinden memnundu.
Aslına uygun olarak korunan sayılı mekanlarda biri olduğu için ‘Altın Elma’ gibi çok anlamlı bir ödüle de layık görülmüştü.
Yerli yabancı herkesin gözdesi haline geldi bu ödülden sonra.
Yatırımcılar yarışıyordu burayı ele geçirmek için.
Ağa Han’da vardı talipliler arasında.
‘Hatırlı kişi’ arayışı da vardı o dönemlerde
Ancak iler tersine gitti..
Öncelikle bir yetki karmaşası vardı.
Bu karmaşa kaderini de değiştirdi.
Giderek özelliğini kaybetti, yalnızlaştı.
Otorite boşluğunu birileri doldurdu.
Böyle olunca da özelliğini kaybetti.
Bazı karanlık guruplar hakim oldu tarihi bölgeye.
Önce sahipleri ayrılmak zorunda kaldı.
Çünkü huzurdan eser kalmamıştı.
Sonra da Antalyalılar ve tatilciler.
Karanlık guruplar hakim oldu bu paha biçilmez değerdeki Kaleiçi ve Yat Limanı’na.
Olaysız gün geçmez olmuştu.
Değil gecelerdi, gündüz bile insanlar girmeye korkuyordu.
Otorite zafiyeti vardı.
Yetki karmaşası yüzünden herkes bir yana çekince sahipsiz kaldı bu eşsiz bölge.
Anımsıyorum da Antalya eski valileri Kaleiçi ve Yat Limanı’nda neler olup bittiğini tebdili kıyafetle izlemek zorunda kaldılar.
Sorunu çözmek konusunda bir türlü beklenen noktaya gelinemedi.
Çabalar hep cılız çaldı, esnaf bir yana çekti, bölgede yetkili oldukları belirtilen kurum ve kuruluşlar başka bir yana..
Herkes kendi açısından haklı görüyordu.
Onlar yetki kavgası yaptıkça Kaleiçi iyice karanlığa gömüldü.
Kanayan bir yara haline geldi.
Bir türlü adını koyamadık Kaleiçi Yat Limanı’nın..
Eğlence mekanı mı olacak?
Dilence mekanı mı olacak ?
Herkes olanakları ölçüsünde katkı koymaya çalıştı bu kaostan çıkılması için.
Özellikle bir bölüm esnaf, her türlü olumsuzluğa karşılık terk etmedi tarihi bölgeyi..
Sorunlar yumağı ile mücadeleden yılmadılar.
Son yıllarda bir umut ışığı doğdu..
İyi niyetli esnaf, sahip çıktı hem bölgeye, hem de ekmek teknesine.
Kamu kurum ve kuruluşları daha bir sıcak yaklaşım göstermeye çalıştı.
Tarihi evlerin büyük bölümü holding sahiplerinin ve yabancıların eline geçmiş olsa bile herkes Kaleiçi ve Yat Limanı’nın yaşaması için üzerlerine düşeni yapmaya çalıştı ve çalışıyor.
Şimdi yeni bir dönem başlıyor.
Eğer yönetim zafiyeti yeniden hortlamazsa eskisi gibi Antalya’nın cazibe merkezi olur Tarihi Kaleiçi ve Yat Limanı..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.