Birkaç yıl öncesine kadar onurla, gururla, coşkuyla kutlardık ulusal bayramları..
Birlik, beraberlik ve dayanışma duygularımızı tazelerdik ulusal bayramlarda..
Çağdaş Türkiye’nin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Bayrağı ile gelin gibi süslerdik evimizi, işyerimizi, cadde ve sokaklarımızı..
7’den 77’ye hepimiz, bayram sevincini iliklerimize kadar hisseder, alanlara koşardık…
Ancak Türkiye’yi dönüştürmeyi, ulusal bayramları unutturmayı, binlik ve beraberlik duygularını zayıflatmayı devlet politikasına dönüştürme çabasında olan siyasal iktidar ulusal bayramları önce kısıtladı, yasakladı..
Bugün buruk kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile birlikte 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı halktan kopardılar.
Ulusal bayramları yasaklama yarışına giren siyasal iktidar, ilginçtir,doğal afetleri, terörü, şehit cenazelerini gerekçe gösterdi yasaklama için..
Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilen ilk ve tek bayram olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın anlamını artıran bir diğer etken ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış tarihi olması..
Meclis, her 23 Nisan’da geleneksel olarak toplanır, geleneksel resepsiyon verilir, ülkenin yönetimi temsili olarak çocuklara devredilirdi..
Meclisin Başkanı şehit cenazelerini gerekçe göstererek resepsiyonu iptal etti..
23 Nisan kutlamaları ve resepsiyon yasaklanırken, dün 3 şehit haberinin geldiği saatlerde Antalya’da devletin zirvesinin katılımı ile bayram havasında 41 tesis ve EXPO 2016 Antalya’nın açılışı bayram havasında yapıldı..
Ulusal bayramlarımızı yasaklarken,buram buram siyaset kokan açılışlarını yapmakta sarkınca görmediler.
‘Türkiye ve Antalya’da büyük dönüşüm var’ diyorlar..
Gerçekten de dönüşüyoruz..
Bilinmez bir yöne doğru…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.