AKP, ‘Velevki siyasi simge´ söylemine uygun olarak türbanı kullanıp iktidar oldu.

12 yıldır da din eksenli siyasetinde türbanı hep öne çıkararak 9 seçim kazandı..

İktidardaki partinin oy kaybetmesi gerekirken, AKP’nin her seçimde oylarını artırmasının ardında türban var, yani kadınlar var..

AKP, kadınları oylarını alarak iktidar oluyor ama kadınları sosyal hayattan uzaklaştırmak, eve kapatmak için de sürekli yeni düzenlemeler yapıyor.

Türbanın üniversitelerde ve kamu kuruluşlarında serbest bırakılması bile AKP’nin başörtüsü-türban merkezli siyasetini durduramadı.

Başörtüsünün önce ortaokullarda, sonar da ilköğretimde serbest bırakılmasını ‘özgürlük’ olarak dayatan iktidarın bu son uygulaması, yani 8- 10 yaşındaki çocukların bile başlarını örtmeye zorlanması pek çok sorunun da başlangıcı olarak yorumlanıyor uzmanlarca.

Türk Tabipler Birliği ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikolojisi Derneği, çocukların sağlıklı gelişi için başörtüsü serbestisinin kaldırılmasını istiyor..

Dernek’ten yapılan açıklamada, “ Soyut bir konu olan dinin ve dini kavramların 10-18 yaş aralığındaki çocuklar tarafından özümsenmesi ve kendi yaşamlarıyla ilgili kararlar vermesi beklenemez. Bu bağlamda 10 yaşındaki bir çocuğun baş örtmeye karar vermesi kendi özgür düşüncesiyle aldığı bir karar olmayacaktır” deniyor.

Türk Tabipler Birliği ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikolojisi Derneği, okullarda başörtüsünün serbest bırakılmasının çocuklarda ruhsal hastalıklara yakalanma riskinin arttığını da vurguluyor açıklamasında.

Derneğin, okul çağındaki çocukların baş örtmenin soyut dini gerekçelerini henüz tam olarak kavramayacağı, ailesi veya okuldaki erişkinlerin etkisi altında kalarak başörtme gerekçelerini benimsemek zorunda kalacağını da işaret ederek tehlikenin boyutlarını gözler önüne seriyor.

Açıklamada şu çarpıcı görüşlere yer veriliyor :

“ Günah kavramı çocukların gelişim düzeyindeki soyut algılama özellikleri kapsamında doğrudan suç işlemeyle ve suçluluk duygusuyla ilişkilendirilen bir kavramdır ve günah işlememek için başlarını örtmek zorunda kalmaları, bunum yapmazlarsa kendilerini her an suç işleyebilecek gibi hissetmelerine, yani potansiyel suçlu gibi algılanmalarına yol açacaktır”

Türk Tabipler Birliği ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikolojisi Derneği; yukarıdaki belirlemelerin ışığında şu önemli noktalara parmak basıyor, toplumu ve çocuklarını başlarını örtmeye zorlayan aileler ile okul yönetimlerini uyarıyor:

Erken yaşta aşılanan suçluluk duyguları çocukların gelişimini olumsuz etkiler.

Kendilerine olan güvenin azalmasına yol açar.

Özgür ve yaratıcı düşünce kapasitelerini kısıtlar.

İleriki yaşlarda ruhsat hastalıklara yakalanma riski artar.

Çocuk yaşlarda kapasitelerinin önüne engeller çekilmesi, yetişme çağında olan çocukların ileriki dönemlerde kimlik gelişimleri olumsuz etkilenir.

Hal böyle olunca da sorunlu bir nesil ortaya çıkar..

AKP’nin dindar-kindar nesil yetiştirme amacıyla yaptığı düzenlemeler uzmanların belirttiği gibi ileride tamiri olanaksız durumları yaratıyor.

Elbette herkesin tercihine saygı duymak lazım..

Başını örtene elbette başka gözle bakmamak lazım.

Kişi hak ve özgürlüklerine kimsenin müdahale etme ya da bahaneler üreterek baskı kurma, kınama hakkı yok..

Ancak uzmanların da üzerine basa basa söylediklerine de kulak vermek gerekli..

Gelişim çağındaki çocuklar üzerinde başörtüsü dayatmasının yaratacağı olumsuzluklar ruh sağlığını doğrudan etkilediği gibi aile ile birlikte çevreye de yansır ve zamanla içinden çıkılmaz olaylar yaşanabilir.

Başörtüsü serbestisi toplumdaki gerginlik yarattı ve bu gerginlik giderek kaygı verici boyutlara ulaşıyor.

Bu nedenle hükümetin bir kez daha düşünmesi gerektiğini söyleyenlere katılıyorum.

Toplum zaten çok gergin, artırmanın anlamı ve kimseye yararı yok..