Kuşku yok ki AKP iktidarı en rahat dönemi yaşıyor.

Yüzde 50’ye yakın oyun verdiği rahatlığın yanında muhalefetin zayıflığı, iç sorunlarıyla boğuşması, kurultay tartışmalarıyla yorulması AKP’nin işini daha da kolaylaştırıyor.

CHP, kurultaydan yeni çıktı, yani kurultay yorgunu..

Antalya’nın Çetin Osman Budak ve Devrim Kök’le temsil edileceği Parti Meclisi için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hazırladığı liste rekor çizik yedi.

Tam 28 CHP’li Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun listesini delerek Parti Meclisi’ne girdi.

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin,52 kişilik Parti Meclisi’ne seçilemedi.

CHP’de varlığı büyük oranda rahatsızlık yaratan gazeteci kökenli Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu da liste dışı kalan isimlerden…

Parti Meclisi seçimlerinin sonuçları CHP’de sancının daha da artacağının işareti..

Şimdi gözler Gürsel Tekin’e çevrildi..

Delegenin güvenini kazanamayan, Tekin’in bunan sonraki yol haritasının ne olacağı merakla beklenecek..

CHP’de kazan kaynıyor da MHP’de durum farklı mı ?

MHP’de işler daha da karışık..

Muhalifler gerekli imzayı topladı..

Muhalefetin lideri konumundaki Sinan Oğan, Koray Aydın ve Meral Akşener’in temsilcileri ile avukatlarının genel merkezi sokulmak istenmeyişi kadar, çıkışlarında basın açıklaması yapmalarının engellenmesi CHP’de genel başkan adaylarının çekilmeye zorlanmasından farklı değil..

Kazanma şansı olmasa da gazeteci kökenli genel başkan adayı Mustafa Balbay’ın adaylık için gerekli olan delege oyunu bulamayışı da düşündürücü..

Her fırsatta demokrasiden söz eden CHP yönetiminin Balbay’ın adaylığını delegelere baskı yaparak önlenmesini kamuoyuna ve parti tabanına nasıl anlatacağı merakla bekleniyor..

MHP’de ise parti tabanında, ‘reisler’ olarak bilinen partinin önemli isimlerinin olağanüstü kurultay için bayrak açmaları karşısında Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin tutumu huzursuzluğu tırmandırıyor.

Bahçeli’nin parti tüzüğünde belirtilen imzanın çok üstüne çıkılmasına rağmen 2018’i işaret etmesi olası bir bölünme veya baraj altında kalma riskini artırıyor doğal olarak.

Son seçimde tabanının yarıdan fazlasını AKP’ye kaptıran MHP’de tehlike çanları daha güçlü çalarken, anjiyo yapılan Bahçeli’nin hastaneden çıktıktan sonra tavrı da önemli..

Muhalefet partileri kurultay sancısıyla baş etmeye çalışırken, AKP’nin baskın seçime hazırlandığı siyaset kulislerinde konuşuluyor.

AKP kulislerinde ‘baskın seçim’ için uygun bir zemin olduğu, AKP’nin baskın bir seçimde tek başına referandumsuz Anayasa değişikliğini yapacak sayıya ulaşacağı tartışılıyor.

Elbette ilk hedef Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a başkanlık yoluna açmak..

AKP kurmayları CHP ve MHP ile birlikte HDP’nin de güçsüz bir dönemde olduğunu, muhtemelen Ekim veya kasım aylarında yapılacak bir baskın seçimde en az 370 milletvekilliği kazanarak Anayasa’yı referanduma gerek olmaksızın tek başına değiştirme fikrini savundukları biliniyor.

AKP’nin olası bir seçimde HDP ve MHP’nin baraj altında kalma olasılığının da yüreklendirdiği konuşuluyor kulislerde..

AKP kurmayları baskın bir seçimi sürekli dillendiriyor olsa da şimdiye kadar ‘zamanında seçim’ savunması ve yeni seçilen milletvekillerinin 2 yıl geçmediği için özlük haklarını kazanamamış olmaları baskın seçim düşüncesini öteleyebilir.

AKP’li milletvekillerinin önemli bir bölümünü ise ‘yeni 3 dönemlik’ olma ihtimali ürkütüyor.

AKP kurmaylarının bu sorunları yumuşak bir geçişle çözerek erken seçim-basın seçim kapısını çalmak için fırsat kolladıkları da siyaset kulislerinden sızan bilgiler arasında.

3 dönemlik sorununu yaşaması muhtemel olanlar arasında Antalya milletvekilleri Hüseyin Samani ve Gökçen Özdoğan Enç’te bulunuyor..

Bundan sonraki süreçte AKP kurmaylarının hamleleri kadar CHP, MHP ve HDP’nin tutumları da önemli..