
Songül Başkaya
Antalya’yı bölmeyin…
Kurban Bayramı dolayısıyla Antalya yerel basınının verdiği kısa aranın ardından tekrar sizlerleyiz. Sınırımızdaki kanlı savaşın, ülkemizde yaşanan olayların gölgesinde geçirdiğimiz bayram, dileriz ki herkese bundan sonraki iç ve dış politikadaki tutarsız tutumumuzu gözden geçirme konusunda bir ders olur…
Gelelim, yerel gündemimize…
Bu yıl 51’incisi gerçekleştirilecek Altın Portakal’ın coşkusunu yaşayamadan bir festivale giriyoruz. Yarın başlayacak olan festivalin kent ve ülke gündemine sansürle damga vurması hepimizi üzerken, festivalin başarıyla geçmesi tüm beklentimiz…
Ancak görünen o ki şimdilik sansür, istifalar ve protestolar gündemde yer almaya devam edecek…
Dün gerçekleştirdiğimiz Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ekim ayı toplantısında da bu kaygılarımızı ve görüşümüzü paylaştık…
Her ne kadar Başkan Menderes Türel, “Sansür yok” dese de meclis üyelerine dağıtılan festival programından da anlaşıldığı üzere yaşanan bu sansürün gerilimi sürüyor…
Program dahilinde gerçekleştirilecek çalıştaya bile not düşülmüş; meslek birliklerinin katılıp katılmayacağı yönündeki belirsizlik…
Öte yandan festival yarın başlıyor, hala davetiyeleri ulaşmış değil…
Bunun sorumlusu elbette organizasyonu yapanlar…
Aksaklılar, gerilim, ötekileştirme muhalefetin suçu olamaz…
Yöneticilerin bir şeye karar vermesi gerekiyor…
Gerilimle kent ve ülke yönetilemeyeceği ortadayken bu tutumun manasızca sürmesi üzücü…
Belli siyasi adımlarla kimi kurum ve kuruluşların linç edilip, kimilerinin de desteklenmesi, kayrılması doğru bir tutum değil…
Henüz belediye meclisini bile kucaklayamayan bir yapıyla karşı karşıya, Antalya…
19 İlçe belediye başkanına karşı gösterilen farklı tavırlar ortada…
CHP’li ve MHP’li belediyelerden gelen çok basit istekler ve öneriler bile askıda kalırken, AKP’li belediyelerin isteklerini yerine getirme konusundaki hız ve çaba ortada…
Ama bu da yetmiyor…
Belediyenin vakıf, dernek ve cemiyetlere yaptığı tahsislere bile yansıdı bu tutum…
Üniversite öğrencileri için açılan yurtlar, kamuoyundan ve meclisten kaçırılarak bedelsiz olarak TÜRGEV’e, İlim Yayma Cemiyeti’ne tahsis edilirken, zorunluluktan yapılan bir bilgilendirme sonucu kamuoyu durumdan haberdar oluyor…
Diğer dernek ve cemiyetlere böyle bir talep için fırsat tanınmamasına gerekçe olarak da “Talep gelmedi” deniliyor…
Çağrı olmayan bir konuya neden talep gelsin ki…
Siyasi yol ayrılığı yaşanan eğitim kurumlarının plan tadilatları konusundaki iptal ısrarına değinmiyorum bile…
O zaten kamuoyunun gözleri önünde işliyor…
Antalya adına beklentimiz bu anlayıştan vazgeçilmesi…
Yoksa bol kavgalı ve gerilimli bir dönem bizi bekliyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.