Küresel ısınma barajlardaki su seviyelerini düşürürken, bazı bölgelerde su sıkıntısı çoktan başladı bile..

Uzmanlar su kaynaklarının küresel ısınmaya bağlı olarak hızla azalmasını gerekçe göstererek 2020 yılında dünyada ‘Su savaşları’nın başlayacağını söylüyor.

Su sıkıntısı kapımızı çoktan çaldı bile..

İstanbul ve Yalova başta olmak üzere bazı bölgelerde su kıtlığı büyük sıkıntı yaratmaya başladı.

Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de kullanılabilir su miktarı ülkemizde en düşük seviyeye ulaştı.

Su sıkıntısını giderme yönünden projelerin devreye sokulduğu da bilinen bir gerçek.

Pekala Antalya’da durum ne ?

Tahminlerin aksine Antalya su zengini bir bölge değil.

Hızla artan nüfusla birlikte su gereksinimi de artıyor.

Türkiye’nin en hızlı göç alan kenti durumundaki Antalya’da da su sıkıntısı yaşanması için önlemler alınıyor.

Bunlar arasında son günlerin sen aktüel konusu olan Karacaören-2 Barajı’ndan Antalya’ya su getirilmesi projesi var.

Antalya’ya su taşıyacak olan projenin hızla uygulandığı, şebekenin yüzde 70’nin tamamlanma aşamasında olduğu biliniyor.

Biliniyor da Karacaören-2 Barajı’nın suyu ile ilgili tartışmalar da bitmiyor, her geçen gün biraz daha alevleniyor.

Antalya’nın 2045 yılına kadar içme suyu ihtiyacını karşılayacağı belirtilen projeye yönelik ilk çıkışı CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan yapmıştı.

‘Karacaören Barajı’nın suyu kirli, Antalya’ya kirli suç içerecek’ açıklamasının ardından projenin sahibi olan ASAT önünde protesto eylemi düzenlemişti.

CHP’li Sapan, karşı çıktı, “ Bu su kirli halka içiremezsiniz” dese de CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi döneminde Karacaören-2 Barajı’ndan Antalya’ya içme suyu getirilmesi kabul edilmişti.

Su kavgası Süleyman Demirel Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. İbrahim Diler’in “ Karacaören Barajı’nın suyu kirli, asla içilemez” şeklindeki açıklamaları ile daha da alevlendi.

Prof. Dr. Diler,  hazırladığı raporda barajın suyunun zehirli ve içilemeyecek derecede kirli olduğunu iddia etti, böylece kavganın fitilini iyice ateşlemiş oldu.

Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt projenin iptal edilmesi yönünde görüş bildirirken, asıl bomba İnşaat Mühendisleri Odası(İMO) Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz’dan geldi.

Cem Oğuz, “ Karacaören Barajı’nın suyu zehirli, arıtılsa bile içilemez” şeklindeki sözlerine’ yalan’ yorumu getirdi.

Şöyle diyor Cem Oğuz :

“ Hepsi yalan, su temiz Kanun gereği su kaynağı olarak seçilen alanların koruma altına alınması gerekiyor. Karacaören Barajı’nın bulunduğu alanlardan sorumlu olan Isparta ve Burdur belediyeleri 3 yıl önceden önlem almaya başladılar. Barajda sadece balık çiftlikleri kaldı, onlar azalıyor ve suyu da faza kirletmiyorlar”

Şimdi kim haklı, kim doğru söylüyor,.kim kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor ?

Bu sorulara doğal olarak yanıt bekleniyor.

Antalya’nın su sıkıntısı çekmemesi için erkenden önlem alınması doğru bir adım ancak su gerçekten kirlilik tehlikesi yaratacaksa da halktan gerçeği kaçırmak doğru değil.

Görünen o ki su kavgası, Karacaören Baraj suyu ile ilgili tartışmalar güncelliğini koruyacak.

Su gibi hayati bir konunun dalgalanmaya bırakılması kabul edilemez.

Birileri su üzerinden siyaset yapıyorsa, ya da post kavgasının zemini hazırlıyorsa faturasını da ödemeye hazır olmalı..