
İbrahim Akkaya
Antalya’ya yeni yük
Şurası yadsınamaz bir gerçek ki 10,5 yıllık AKP iktidarı öneminde Antalya, en büyük değişimin yaşandığı kentlerin başında geliyor.
Antalya’da bu dönemde yapılan imar planı tadilatları ile hem büyük alış veriş merkezlerinin, hem de çok katlı yapılaşmanın önü açıldı.
Özellikle AKP’li Büyükşehir Belediyesi döneminde, kentin dinamiklerinin tüm itirazlarına rağmen Antalya’ya yük getiren ticari alanların sayısında büyük artış oldu.
Büyük ticari alan denince de akla hemen AVM olarak bilinen büyük alış veriş merkezleri geliyor.
Öylesine hızlı bir şekilde yapıldı ki imar planı tadilatları, kente ve kurulacakları bölgeye getirecekleri yoğunluk, başta da otopark olmak üzere ulaşım sorunu göz önüne alınmadı.
Bu konulara dikkat çeken meslek örgütleri ile yerel basın malum çevreler ve yandaş, basın tarafından, ‘istemezükçüler’ ilan edilerek hedef gösterildi.
Bu dönemde iktidar partisi Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki sayı üstünlüğüne ve Ankara’ya güvenerek kamu alanlarını, yeşil alanları, konut alanlarını ticari alana çevirdi, uzman plancılar, mimarlar yapılanların yanlış olduğunu bildikleri halde iktidar ve koltuk korkusu nedeniyle seslerini çıkarmadıkları gibi bu yanlışları savunmaktan ve yanlışa imza atmaktan çekinmediler.
Antalya’nın dinamikleri iktidar gücüne karşı direniş gösterdi.
Yasal yollar tükenince eylemler yapıldı, halka gerçekler anlatılmaya çalışıldı.
Başarılı da olundu.
Lara Kent Parkı, Dokuma Fabrikası ve ihale ise satışı gündeme gelen Antalya Adliyesi karşısındaki Karayolları arazisi bunların başında geliyor.
AKP’ye yakın Acıbadem Grubu Antalya’nın bu çok değerli alanına göz koymuştu.
Burada büyük bir hastane yapmak için kamu arazisi olan bu alanın özel sağlık alanına çevrilmesi için harekete geçmişti.
İlk aşamada hedefine de ulaşmıştı.
Bu arazi satışa çıkarıldı, işte bu noktada Antalya’nın dinamikleri kendilerine yakışır bir mücadele ortaya koydular.
Kamu hizmet alanının ranta kurban edilmesini önlemek adına ciddi muhalefet ettiler..
Antalya yerel basını da üzerine düşenden fazlasını yaptı bu mücadele aşamasında.
Sonuçta ihalede talipli çıkmadı, ihale iptal edildi.
İhalenin iptalinden sonra bu alan Makine Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’ne ‘Gaz Sızdırmazlık Araç Kontrol İstasyonu’ olarak tahsis edildi.
Sıkça yazdığım gibi su uyuyor da rant asla uyumuyor.
Kimi çevrelerin Antalya’ya verilmesi, kimi çevrelerin ise yasal kısıtlama getirildiği için aynı çatı altında olmaları zorunlu hale gelen avukatlar için ofislerin bulunduğu bir merkez olması istenen bu değerli alanın talibi çok olunca, Özelleştirme İdaresi de satarak sıcak para kazanma sevdasından vazgeçmedi.
Kamuoyunun tepkisini en aza indirmek düşüncesiyle Dumlupınar Bulvarı üzerinde bulunan bu olan daraltıldı ve satış için ihaleye çıkıldı.
Söz konusu alan için yapılan imar planı tadilatı büyük ticari işletmelerin yapımına olanak tanıyor.
Sözün özü yeni bir AVM planlanması için düğmeye basılmış durumda.
Paha biçilmez değerdeki bu alana aralarında Antalyalıların da bulunduğu 22 talipli var.
Açık artırma ile yapılacak bu alanın satış ihalesi..
Yani parayı bastıran sahibi olacak bu alanın.
İhale ile bu araziyi satın alanlar alış veriş merkezi, iş merkezi, otel, konaklama tesis, çok katlı mağaza, lokanta, çevreyi kirletici özelliği olmayan her türlü ticari yapı ile büro, banka, finans kurumları, sinema, tiyatro gibi tesisler inşa edebilecek.
Görüldüğü gibi taliplisi çok, talip olanların tek düşüncesi tabii ki para kazanmak..
Burada yaratılacak yoğunluk ve otopark başta olmak üzere Antalya’ya getireceği yük ve sorunlar şimdilik gözardı ediliş gibi görünüyor.
Türkiye’nin AVM’lere topluca direndiği bir süreçte Antalya’da yeni bir AVM ve kentin yükünü artıracak yapılaşmanın önünün açılması çok düşündürücü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.