
İbrahim Akkaya
Antalya’ya sürekli aydınlık !
Antalya’nın gündemini CLK Akdeniz oluşturmaya devam ediyor.
Antalya ile birlikte Isparta ve Burdur’un da elektrik dağıtım işini özelleştirme yöntemiyle üstlenen CLK Akdeniz, işbaşı yaptığı ilk günden bu yana uygulamaları ile gündemde kalmayı başardı(!)
Görünen o ki CLK Akdeniz daha uzun süre gündemde olacak..
Önce sözleşme dayatması yaptı..
Vatandaşı, “ Bilgileri güncelliyoruz” söylemiyle kandırdılar..
Sözleşme yenileme ise ‘Serbest tüketici uygulaması’nda avantajlı konuma geçtiler.
Aralarında Enerya’nın da bulunduğu diğer firmalar böylece haksız rekabet mağduru oldu.
Ardından elektrik kesintileri başladı.
Önce Antalya’nın sıcaklarına bağladılar kesintileri..
“Herkes klimayı yüklendi, trafolar yükü kaldıramadı” dediler..
Havalar soğudu, bu kez kesintilere yeni bahane eklediler.
“Soğuklar başlayınca herkes klimalara yüklendi, trafolar yetersiz kaldı” sözleriyle zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalıştılar.
Şirketin Müdürü Halit Bakal, bir yerel gazeteye verdiği demeçte, “ Vatandaş yanlış biliyor. Elektrik kesintilerinden CLK değil Akdeniz Elektrik Dağıtım sorumludur. Biz fatura keser, fatura tahsil ederiz” dedi..
Yani AKP, yandaşı Cengiz-Limak-Kolin ortaklığına, “ Antalya’da elektrik paralarını ben devlet olarak toplayamıyorum, sen fatura kes, parayı al” diye mi özelleştirme yaptı ?
“İşinize gelirse” diyor yandaş CLK’nın müdürü.
“Biz fatura keser, fatura tahsil ederiz” savunmasını yapan CLK, kestiği faturalarla vatandaşın da nefesini kesti..
60-90 günlük gecikmeli faturalardaki rakamları gören aboneler resmen şok oldu..
Aylık olarak 70-80 lira ödeyen vatandaşa 300 liraya kadar rakamların bulunduğu faturalar gönderildi..
Arkadaşlar çok uyanık ya, gecikme bedelini de ilave ettiler..
Pek çok konuda ‘uslu vatandaş’ konumunu koruyan Antalyalı bu kez sesini yükseltti.
Yüklü faturalara karşı isyan bayrağı açıldı.
CLK Akdeniz’e yaylım ateşi başladı..
Halkevleri CLK’yı bastı, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları eylem yaptı..
Yüksek elektrik faturaları konusu çözümlenene kadar görünen o ki direniş devam edecek..
En ses getiren eylem de şüphesiz saat 21.00’dan sonra 3 gün süreyle yapılacak ışık söndürme eylemi olacak..
Elektrik özelleştirilmesi konusunda Antalya Türkiye’ye önderlik ediyor..
Işık söndürme eylemine katılımın da yüksek olacağının sinyallerini alıyoruz..
CLK Akdeniz’i protesto amacıyla çağrısı yapılan 3 günlük ışık söndürme çağrısını duyunca “Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık Eylemi’ni anımsadım..
1997 yılıydı..
Türkiye’de şimdilerde olduğu gibi yolsuzluk, rüşvet olayları zirve yapmış, ekonomi çökmüş, faili meçhul cinayetler birbiri ardına gelmişti..
‘Susurluk Kazası’ da patlak vermişti..
Gerçek şu ki o yıllarda toplum daha duyarlıydı, ülkeyi karanlığa götüren eylem ve söylemlere karşı hızlı tepki veriyordu.
1 Şubat 1997 günü ‘Sürekli Aydınlık İçin Yurttaşlık Girişimi’nin öncülüğünde müthiş bir eylem başladı..
“Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık’ eylemi start aldı..
Her akşam Türkiye’nin her yerinde saat 21.00’da yurttaşlar evlerindeki ışıkları bir dakikalığına söndürdü..
‘Sivil itaatsizlik eylemi’ bazı medya kuruluşlarının desteğiyle zaman zaman kendiliğinden örgütlenen kitlesel eylemlere dönüştü..
Meşaleli yürüyüşler yapıldı..
Madımak katliamı faillilerinin avukatlığını yapan dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan, Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık eylemi için şu çirkin yorumda bulunmuştu :
“Mum söndü oynuyorlar”
Bir ay sürdü eylem, başarıya da ulaştı..
Doğruyol Partisi ile Refah Partisi’nin oluşturduğu ve ‘Refahyol” diye isimlendirilen koalisyon hükümeti düştü, eylemler sora erdi..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.