
İbrahim Akkaya
Antalyaspor’u ben düşürdüm !
Evet itiraf ediyorum Antalyaspor’u bin küme düşürdüm.
Nasıl mı ?
Kırmızı beyazlı takımın üç maçını izledim, üçünde de yenildi.
Dost sohbetlerinde “Herhalde ben Antalyaspor’a uğursuz geliyorum. Hangi maçına gitsem takım yeniliyor, bu gidişle de küme düşecek” esprileri yaptım.
Şaka bir yana Antalya gibi Türkiye’nin en gözde kentinin Süper Lig’de gelecek sezon temsil edilmemesi çük üzücü.
Kimi çevreler tersini söylese de futbolun toplum üzerinde olumlu etkisinin olduğunu savunanlardayım.
Bir takımı tutmak, hele hele yaşadığınız kentin takımını tutmak, o takımın başarısı için stadyuma koşmak heyecan verici.
Futbol bir temaşa oyunu..
Milyonları etkileyen önemli bir faktör.
Özellikle Anadolu kentlerinin profesyonel liglerde mücadele eden bir takımının bulunması birlik ve beraberlik duygularını geliştirir, günümüzde bazen tersi olsa da birlik ve beraberlik çabalarına katkıda bulunur, gençliği kötü alışkanlıklardan uzak tutma çabalarına da destek olur.
Gelelim Antalyaspor’a..
Alınan alınsın kimi çevrelerin ‘Şimşek’, kimi çevrelerin ise ‘ Akrep’ adını verdiği bu kentin adını taşıyan kulüp, pek çok alanda olduğu gibi siyasi kazanım malzemesi olarak görüldü yıllarca..
Antalyaspor’un adını kullanarak siyaseten prim yapma hevesinde olanlar, takımı ehil olmayan ellere teslim ettiler.
Ben her zaman profesyonel kulüplerin profesyonel kadrolarla yönetilmesi gerektiğini söylerim.
Antalyaspor, asla siyaseten sıçrama hedefinde olanların deneme tahtası olarak seçilmemeli..
Siyasi irade de futbola karışmamalı..
Bizde öyle mi ?
Yönetime gelen herkes futbol uleması olup çıkar..
Teknik Direktörü bile kendi kafasına uygun isimlerden seçer..
Futbolcu transferini de kendileri yapmaya kalkışır, sonra da yüzüne gözüne bulaştırır.
Bu nedenle Antalyaspor’u küme düşmesi sürpriz değil.
Bakınız karoya, bir iki isim hariç emekliler mangası adeta..
Takımlarından dışlanan, verim alınamayacağı bilindiği için serbest bırakılan ve yolun yarısına gelmiş futbolculardan oluşuyor Antalyaspor’un kadrosu..
Örnek mi ?
Serkan Balcı, kalp rahatsızlığı nedeniyle futbol oynaması mümkün olmayan, kitabına uydurularak ‘oynar’ raporu verilen Giray, uzatmaları oynayan İsaac, Diarra, Semih, Koray, Hakan Arıkan, müzmin sakat Enoh ve İnsa ve diğerleri.
Kamuoyunu, “Süper Ligin en iyi kadrolarından birisini oluşturduk’ diyerek yanlış yönlendiren beceriksiz bir yönetim.
Bir takım tam 8 ay sahasında maç kazanamıyorsa ligde tutunması mucizeden öte..
Yaşlı, yorgun ve heyecanını kaybetmiş bir takımla daha iyisini yapmak mümkün değil.
Başta da yazığım gibi Antalyaspor’un 3 maçını izledim, takımda ruh yok, takımda inanç yok, takımda hırs ve takım çoktan kaderine razı bir görüntü içindeydi.
Futbolcumlar için hava hoş, onlar gider başka takımda oynarlar, bu kentin takımını batıran, ligin dibine demir atmasını sağlayan Gültekin Gencer ve yönetimidir asıl suçlu olan..
Bugün tamam mı devam mı kararı vereceklermiş.
Bu kadarına, bu kadar pişkinliğe pes doğrusu..
Çekilin kenara bu işi ehil isimlere, Antalya’nın gerçek spor adamlarına bırakın..
Bu yaparken de örnek bir davranışta bulunarak borçları ne ödeyin, ya da üstlenin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.