Antalya’nın iki çevre zaferi haberi aynı gün geldi..

İlki 7 yıldızlı Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince’nin Phaselis Antik Kenti ile Beydağları Olimpos Milli Parkı’nın etkileşim sahası içinde yapmayı planladığı ‘Phaselis Rüyası’ oteli ile ilgili olarak Danıştay’ın aldığı karar, kelimenin tam anlamıyla bir zafer..

İkincisi Alevi vatandaşlar için kutsal olan Elmalı Tekke Köyü’ndeki Durdağı’nda faaliyet gösteren mermer ocağıyla ilgili karar.

Danıştay yerel mahkemenin Durdağı’nda RK Marble adlı Hindistan firmasının lehine verdiği kararı bozdu, firmanın itirazını da ret etti.

Durdağı olayında aynı mahkemenin iki farklı karar vermesi de yargıya güvenin sarsıldığının en önemli kanıtı olarak karşımıza çıkıyor..

Antalya 3. İdare Mahkemesi 2011 yılında açılan mermer ocağının faaliyetinin durdurulmasına karar vermişti.

Bu kararla mermer ocağı faaliyetine son vermiş, birkaç ay kapalı kalmıştı.

İlginçtir 3 üyeden ikisi değişen aynı mahkeme daha önce verdiği yürütmeyi durdurma kararını iptal etmişti.

Danıştay bu kez Durdağı’ndaki çevre talanına ‘dur’ dedi, Alevilerin kutsal mekanının daha fazla tahribata uğramasının da önüne geçmiş oldu.

Dileğimiz odur ki bu iki çevre zaferini yenileri izlesin..

Antalya’nın kaynaklarının rant uğuruna yok edilmesine son verilsin.

Antalya gelecek kuşaklara en azından bugünkü durumuyla emanet edilsin.

Bu temennileri güçlendiren, gelecek için umutlandıran gelişmeler de olmuyor değil.

ANTALYA İÇİN ÖZEL KANUN

CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, hislerimize tercüman olarak Antalya’nın özel bir kanunla korunması gerektiğini söylüyor.

Gürkut Acar, Hisançardır’ın Ekizce Yaylası’ndaki sedir katliamını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı.

Acar, turizm ve tarım yoluyla ülke ekonomisine milyarlarca dolar katkı sağlayan Antalya’nın taş ve maden ocaklarıyla tahrip edilmesinin engellenmesi gerektiğini vurgulayarak, “ Antalya özel bir kanunla korunmalı” dedi.

CHP’li Acar’ın şu sözlerine yürekten katılıyor ve alkışlıyorum :

“AKP kendi siyasi hesapları için doğayı tahrip ediyor. AKP, siyasi ömrünü uzatabilmek için Türkiye’nin tüm değerlerini satıyor, yağmaya, talana yol açıyor. Ormanlar, akarsular, milli parklar tahrip ediliyor. Buna artık son verilmedir. Antalya özel bir kanunla korumaya alınmalıdır. Taş ocaklarının bir turizm cennetini mahvetmesine son verilmelidir”

Bir yürekli ses de Türkiye Mühendis Mimar Odaları Birliği(TMMOB)Antalya İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer’den geldi.

Tuncer, “İş cinayetlerinin ve yolsuzlukların üzerine toprak atılırken bu canların hesabını soran ve rant dağıtımına karşı toplumsal faydanın peşinde koşan TMMOB ve bağlı odaları iktidar tarafından yok edilmek isteniyor. TMMOB’u rant politikalarının önünde en büyük engel gören, vesayet altına almaya çalışan AKP diktatörlüğüne teslim olmayacağız” mesajını gönderdi Ankara’ya..

Antalya’nın paylaşılmasına, kaynaklarının talan edilmesine, geleceğinin ipotek altına alınmasına kayıtsız kalan, rant ortaklığını seyretmekle yetinenler olduğu gibi hem Antalya’ya, hem de mesleklerine olan sorumluluğunu unutmayan, her türlü baskı, tehdit ve itibarsızlaştırma çabalarına rağmen düşündüklerini söyleyen, çözüm yollarını üreten ve önerenlerin olması umut verici..

İki çevre zaferi ile gururlandık, umutlandık, heyecanlandık.

Dileriz devamı gelir..

Dileriz Antalya’nın sahipleri rant kardeşliğine, rant ortaklığına birlik, beraberlik ve dayanışmaya güçlendirerek, kentlilik bilincini artırarak son verir..