Hatice Akkılıç

Hatice Akkılıç

Antalya’nın göbeğinde utanma

Dün kız arkadaşımla dışarı çıktık. Kalabalık bir yerde, emniyet görevlilerinin yoğunlukla bulunduğu ışıklardaydık. Asıl konuya geçmeden önce, o ağır lağım kokusuna da değinmeden edemeyeceğim. Her gün binlerce turistin uğrak noktası olan, birçok kişinin oturup bir şeyler tükettiği ve binlerce kişiyi ağırlayan Işıklar Caddesi ve Kaleiçi… Böyle bir koku gerçekten kabul edilemez.

Oturduğumuz işletmeye sorduk, "Bu koku nereden geliyor?" diye. "Lağım kokusu" dediler. Üzüldüm, hem oraya keyifli vakit geçirmek için gelen insanlara hem de oradaki işletmelere.

Şimdi gelelim kendimi artık asla güvende hissetmediğim Antalya’ya… Tabi ki olay sadece Antalya ile de ilgili değil. Tüm Türkiye hatta dünya bu halde. Kız arkadaşlarımla korkmadan, endişelenmeden, her an tetikte olmadan özgürce yaşadığımız günleri hayalettim. Ama bu , bir hayal olmamalı, yaşamın ta kendisi olmalı!

Bir ticari araç yanaştı yanımıza. Ticari dediysem de Doblo tarzı bir araçtı, içinde orta yaşlarda bir adam vardı. Yan tarafta oturan kıza bakıyordu, endişelendim. Araca yakın geçip uyarmak istedim. Yaklaştığımda ise kanım dondu. Sevimsiz herif, bir elinde yasaklı madde kullanmak için hazırladığı bir düzenek, diğer elinde ise uygunsuz bir hareket yapıyordu.

O kadar rahat ve doğal bir şekilde davrandı ki utanma veya yakalanma korkusu yaşamadan bu iğrenç davranışına devam etti. Kimse bana inanmaz diye etik olmayan bir harekette bulunup telefonu aldım, kamerayı açıp kulağıma koydum. Amacım sanki biriyle konuşuyormuşum gibi davranmaktı. Bizi görünce camı açtı ve aynı harekete devam etti. Tacizini sadece o kızla sınırlı bırakmayıp bizi de kurban etti.

Kamerayı kapatıp az ileride duran polis ekibine gidip olayı anlattım. Bunu gören mahlukat tabii ki kaçtı, polis de arkasından gitti. Yakalanmasını umuyorum, başka çarem yok çünkü.

Yakalanmalı, hatta cezalandırılmalı.

Kız arkadaşım bana dönüp, “Yapma” dedi. Haklıydı, başımıza bir şey gelecek diye korktum. Tacize uğramanın yanında, bu korku da haklı bir gerekçeydi. Üzüldüm, korktum, endişelendim. O kafayla biri zarar görebilir insanlıktan nasibini almamış bu yaratık...

Güvende değiliz. Sadece istediğimiz şey nefes almak, biraz gezmek, ama her seferinde bu korku ve benzeri olaylarla karşılaşıyoruz. Çok üzgünüm. Bizleri koruyun. Yasaklı maddenin bu kadar kolay elde edilmesini engelleyin. Akşam saatlerinde sürekli denetimler yapın, ne gerekiyorsa yapın, lütfen.

Tacize, tecavüze uğramadan, öldürülmeden yaşamak istiyoruz. Yaşatmak sizin de elinizde...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hatice Akkılıç Arşivi

Bir seneyi de geride bıraktık

01 Ocak 2025 Çarşamba 13:36

Az Gari Ücret!

27 Aralık 2024 Cuma 12:37

Gazeteciliğe Ne Oldu?

21 Aralık 2024 Cumartesi 10:51

Suriyelilere veda!

15 Aralık 2024 Pazar 11:08

Kumluca'da Skandal!

04 Aralık 2024 Çarşamba 11:38

Çocukları kullanmışlar!

30 Kasım 2024 Cumartesi 11:28

Gelişmedik robotlaştık

29 Kasım 2024 Cuma 09:44

Yeni Keşif

23 Kasım 2024 Cumartesi 11:07

İyi insanların elinde silah olmaz

22 Kasım 2024 Cuma 09:58

Destek Gerek!

16 Kasım 2024 Cumartesi 10:39