Televizyonda Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de düzenlenen Avrupa Oyunları’nı izliyorum.

Bizim açımızdan bir iki branş dışında iyi geçtiği söylenemez Avrupa Oyunları’nın

En dikkati çeken branş ise yüzme..

Havuzda resmen boğulduk..

Boğuldukta bir konuya takılıp kaldım..

Oyunların değerlendirildiği CNNTÜRK’te spor haberlerini sunan Emre Tilev, kızının da yüzme sporunu yaptığını vurgulayarak, ardından şunları söyledi :

“ Yüzme sporuna büyük yatırımlar yapılıyor. Beldeler de bile yüzme havuzları yapılıyor. Başarı gelmiyorsa çalışma teknikleri konusunda eksiklerimiz var demek ki”

Emre Tilev’e göre Anadolu’nun her beldesinde bir değil birkaç yüzme havuzu var..

Bunları söylerken ya bilerek Antalya’yı es geçti, ya da gerçekten Antalya’dan haberi yok..

Oysa günlerdir Eto’o ve Ronaldihno’nun transferleri televizyonların spor haberlerinin ilkinde yer alıyor, Emre Tilev’de bu haberi sunuyor..

Antalya’nın kanayan yarasıdır yüzme havuzu..

Konyaaltı sahilinde bulunan ve bir ara Balkan Yüzme Şampiyonası’na bile ev sahipliği yapan Süleyman Erol Yüzme Havuzu yıkıldı..

Yerine yenisi yapılacaktı, 100.Yıl Spor Kompleksi’nde şimdi 33 bin kişilik stadyumun yapıldığı alanda yapımına başlanan ilk kapalı yüzme havuzu ödeneksizlik ve bürokratik beceriksizlik yüzünden çürümeye terk edildi ve yıkıldı.

İkinci kapalı yüzme havuzu da aynı alanda yapıldı..

Yapıldı diyorum çünkü bitme aşamasındaydı, AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ilk döneminde 100.Yıl Spor Kompleksi’nin rant alanına dönüştürülmesi çalışmaları kapsamında yıkıldı.

Yenisi de yapılmadı bugüne kadar..

Antalya’nın kapalı yüzme havuzu yok..

Antalyalı sporcular, çalışmak için Isparta’ya gidiyorlar..

Bundan büyük ayıp olur mu ?

Ayıp bu kadar büyük olunca da havuzda boğulan yüzme milli takımını kurtaracak Antalyalı bir sporunun yetişmesi olasılığı da yok..

Antalya için övgüler düzülür..

Özellikle seçim dönemlerinde Antalya’ya yatırım sağanağı başladığı, ya da başlayacağı söylenir..

Söylenir de Antalya’nın hala bir kapalı yüzme havuzuna sahip olmadığını kimse aklına getirmez..

KAYIKHANE NE OLDU ?

Elbette Antalya’da kapalı yüzme havuzları var..

Kepez Belediyesi’nin yaptırdığının dışında otellerin havuzları var..

Onlardan yararlanmak için de cüzdanın kabarık olması gerekiyor.

Buradan örnek insan, örnek sporcu Gültekin Çeki’nin kulaklarını çınlatmak istiyorum.

Antalya’nın sorularına, özellikle de spor konularına kafa yoran bir üstat Gültekin Çeki..

Antalya’nın havuz sorununa ise her fırsatta, değişik mekanlarda değiniyor, karar vericileri harekete geçirmeye çalışıyor.

Gültekin Hocam, en başta Süleyman Erol Yüzme Havuzu’nun yıkılmasına, yıkıldıktan sonra geçen onca sürede orada su sporları adına hiçbir şey yapılmamasına değiniyor, Antalya’nın sahipsizliğine, Antalya’nın sporda beklenen çizgiye ulaşmamış olmasının üzüntüsünü yaşadığını söylüyor, yerden göğe kadar hakkı var..

Ardından şu soruyu yöneltiyor Gültekin Çeki :

“ Kayıkhane ne oldu ?”

Süleyman Erol Yüzme Havuzu’nun tahsisi aşamasında ve yıkımı sırasında söz verilmişti spor camiasına, o söz henüz yerine getirilmedi..

Gültekin Hoca’da haklı olarak anımsatıyor bu sözü..

Üstat Çeki, yaz sezonu ile birlikte boğamla olaylarına dikkat çekiyor.

Devletin yasal görevi olmasına rağmen yüzme konusunda üzerine düşeni yapmadığını söylüyor ve “Devletin temel görevlerinden birisi insanının can güvenliğini sağlamaktır” diyor.  

Gerçek şu ki Antalya tesis fakiri..

Belediyeler de olmasa Antalyalı gençlerin spor yapma şansı nerede ise yok..

Tesis fakiriyiz de mevcut tesisleri de rant uğruna yıkmakta üstümüze yok..