Tam 9 yıl sonra İl Özel İdaresi binası için ‘yıkılsın’ kararı verdiler.

Antalya onlarla gurur duymakla haklı..

İl Genel Meclisi üyelerinden söz ediyorum.

2004 yılında kolonları patladığı için boşaltılan ve kentin merkezinde bir çirkinlik abidesi gibi duran ucube-hayalet bina için yıkım kararı biraz gecikmeli(!) de olsa aldı bu meclis..

Antalya bu meclisle ne kadar gurur duysa az..

Binanın kolonları patladığı için boşaltıldığında Antalya Valiliği koltuğunda şimdi Başkent Ankara’da görev yapan Alaaddin Yüksel oturuyordu.

Sonra Ahmet Altıparmak Antalya Valisi olarak atandı.

Ucube için ‘yıkılsın mı, güçlendirilsin mi?’ tartışması 3 yılı aşkın sürede devam edip durdu..

Vali Altıparmak, önce güçlendirilmesini istiyordu binanın.

Dört katının tıraşlanarak güçlendirilmesi yönünde verilen raporları baz alıyordu.

Ancak gerek kamuoyunun, sivil toplum örgütlerinin, gerekse yerel basının konuyu titizlikle takip etmeleri Altıparmak’ın fikrini değiştirmesine neden oldu.

Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Van depremi sonrasında ‘Riskli binaları seçim kaybetme pahasına da olsa yıkacağız” şeklindeki açıklamasından sonra Antalya Valisinin güçlendirme görüşünden iyice uzaklaştığı gözlendi.

Ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın ucube-hayalet binanın yıkımı ile ilgili olarak, ‘ O bina için Antalya Valisi ile görüşeceğiz’ demesi yılan hikayesinin sonuna gelindiğinin işaretlerinden .birisiydi..

Şurası bir gerçek ki bürokrasinin hantal yapısı devam ediyor.

İl Genel Meclisi’nin karar vermede zorlanmasında da bürokrasinin bu hantal yapısının büyük payı olduğu da bilinen bir gerçek..

AKP ve MHP gurupları bürokratlardan arar verme aşamasında çok etkilendiler.

Bir de siyasi rant konusu var elbette..

AKP ve MHP, uzun süre ucube için yıkım kararı alınmasını siyasi rant kaygısıyla engellediler.

İki parti CHP’li Muratpaşa Belediyesi tarafından prestij bir proje ile değerlendirilmesini yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasi rant beklentisiyle istemediler..

Bir anlamda ipe un serdiler.

Türlü bahanelerle yıkım kararının alınmasını önlemek için her yöntemi kullandılar.

Pekala yıkım kararı alınınca sorun ortadan kalktı mı ?

Bekleyip göreceğiz..

Kararı almak için tam 9 yıl geçiren Antalya İl Genel Meclisi’nin yıkım kararını uygulatmada ne kadar hızlı olacağını tahmin etmek bir hayli zor..

Samimi olmak gerekirse ben bu kararın uygulanabileceğine inanmıyorum.

Yıkım kararı vermek için tam 9 yıl tartışan bir meclisin kararı uygulatmak için sadece ve sadece 10 ay gibi bir zamanı var..

AKP’nin becerikli bürokratları ne yapar eder seçilmişleri oyalar.

İl Genel Meclisi’nde güçlendirme kararında ısrarcı olan AKP gurubunun kararını değiştirmesinde kuşkusuz AKP Genel Merkezinden gelen haberin payı büyük..

MHP’nin tavrını  anlamak gerçekten çok güç.

İstanbul Teknik Üniversitesi’nin tartışmalı güçlendirme kararının arkasında durulmasında AKP ile yakınlaşma mı, koalisyon ortağı konumundaki CHP ile restleşme mi var kestirmek bir hayli güç..

Her şeye rağmen yıkım kararı alanları kutlamak lazım.

Karar almakta bu kadar zorlanan meclis üyelerinin işinin bundan sona daha da zor olacağını söylemek gerekli..

Zira kentin merkezinde bu çirkinliğe bu kentin insanları daha fazla katlanamaz..

Bir de önümüz seçim, bu çirkinliğin kalkmış olması 3 parti için de kazanım olarak kabul edilmeli..

Tersi olursa yıkım yine sürüncemede kalırsa öncelikle MHP, ardından yıkımı uzun süre engelleyen AKP sandıkta kayıplara uğrar..

Dileğimiz odur ki bu yıkım işini yine yıllarca tartışmayız..

Artık ucube-hayalet bina  kısa sürede gündemden düşer..

Antalya da rahat bir nefes alır..