
İbrahim Akkaya
Antalya FETÖ’den temizlendi mi ?
Son günlerde en çok gündeme oturan soru bu.
Bu konuda değişik yorumlar, eleştiriler var.
FETÖ/PDY operasyonlarının Antalya ayağında bu hafta bomba etkisi yaratacak haberlerin olacağı yönünde duyumlar var..
Antalyalıların çok yakından tanıdığı bazı işadamları ile akademisyenlerin FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınacakları söyleniyor..
Gelin bu noktada Antalya Barosu’nun çiçeği burnunda Başkanı Polat Balkan’ın sözlerine kulak verelim:
“FETÖ örgütünün nasıl bir kirli bir örgüt olduğunu, Atatürk ilke ve devrimlerini, laiklik başta olmak üzere Cumhuriyet’in temel kazanımlarının köküne kibrit suyu dökmeye çalıştığını yıllardır söylüyorduk. Sadece biz değil yaklaşık 40 yıldır bu ülkenin bazı aydınları, yazarları, gazetecileri tarafından sürekli dile getiriyordu”
FETÖ örgütünden ve FETÖ ile mücadeleden söz ederken, bazı gerçekleri de gözardı edemeyiz.
Geçmişte yapılan hataları, FETÖ’nün tüm kademelerinde yuvalanmasına göz yumulmamasını, hatta siyasal iktidarla birlikte kadrolaşmanın yapıldığını da hiçbir zaman unutmamak gerekli.
Bakınız Antalya Barosu’nun genç ve dinamik Başkanı Polat Balkan bu konuda söylüyor :
“AKP ve cemaat uzunca bir süre çıkarları için işbirliği yaptılar. Birlikte çaldılar birlikte oynadılar. Bu çatışma güç savaşı buralara kadar geldi. En büyük zararı da toplumumuz gördü. Ülkemizde 10 yılda bir darbe oluyor. Bir türlü ilerleyemiyoruz ve istediğimiz seviyeye gelemiyoruz.”
Kuşku yok ki darbe çok sevimsiz bir kelime..
Acı ama gerçek ülkemizde 10 yılda bir darbe oluyor..
Pekala en çok kim zarar görüyor:
Elbette toplum, her darbe ülkeyi geriye götürüyor..
Bu 10 yıl da oluyor, 20 yıl da 50 yıl da..
Bu nedenle bir adım ileriye gidemiyoruz.
Bırakın ilerlemeyi yerimizde sayıyoruz, hatta geriye gidiyoruz..
Son süreçte yaşananlara, konuşulanlara, yapılanlara ve yapılmak istenenlere, yani teşebbüs noktasında kalanlara bir bakarsanız ne demek olduğunu daha net anlama şansımız olur..
Bir de olayın hukuk tarafı var..
Demokratik bir hukuk devleti olduğumuzu söylesek de tablo hiç de sevimli değil..
Baro Başkanı Polat Balkan’ın çekincilerine de hak vermemek mümkün değim.
Şunları söylüyor Balkan :
“Ülkemizde 10 yılda bir darbe oluyor. Bir türlü ilerleyemiyoruz ve istediğimiz seviyeye gelemiyoruz. Bunun en temel nedenlerinden biri bana göre biz darbelerle hukuka uygun bir şekilde hesaplaşmıyoruz. Hesaplaşıyoruz derken hukuk kurallarından uzaklaşıyoruz bu da yeni mağdurlar ve yeni güç odakları yaratıyor. Aklımızı başımıza almamız gerekiyor. Yoksa 10 ya da 20 yıl sonra olacak yeni darbelerin kaldırım taşları döşenmeye başladı şimdiden. Ülkem ve halkım adına kaygılıyım”
Kaygılı olmamak mümkün mü ?
Kim samimi bir şekilde “İçim rahat, gelecek kaygım yok, Türkiye’de ve Antalya’da her şey yerli yerinde. Endişe edecek bir şey görmüyorum. Kendim için de, ailem için de, çocuklarım için de, yakınlarım ve çevrem için de, Antalya için de, Türkiye için de endişe duymuyorum”
Tekrar başa dönersek FETÖ Antalya ve Türkiye için tehlike olmaya devam ediyor..
FETÖ’yü temizlemek adına kişi, kurum ve kuruluşlara büyük oranda zarar veriliyor..
FETÖ ile mücadele adına iktidara muhalif olanlar hedef olarak seçiliyor..
Bir gurup azınlığın keyfi yerinde olabilir..
Onların yeri ve konumu belli..
Gerisinin durumunu anlatmaya gerek yok..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.