
İbrahim Akkaya
AKSAV çalışanları ne olacak ?
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, ikinci döneminin ilk basın toplantısında çarpıcı mesajlar verdi.
Gazeteler Türel’in mesajlarını yansıttılar sayfalarında.
Köşe yazarları da kendi pencerelerinden yorumladılar Türel’in mesajlarını, projelerini ve hedeflerini.
Dün de yazdığımız gibi Türel, kendinden çok emin.
5 yıl öncesine göre belediyeye ve Antalya’nın sorunlarına daha hakim olduğunu gözledik.
Türel, önemli konulara dikkat çekti.
10 yıldır Antalya’nın kalbinde bir çirkinlik abidesi gibi duran İl Özel İdaresi İşhanı’nı bu ay içinde belediye olanakları ile yıkacaklarını, yerine halka açık günübirlik yeşil dokunun öncelikle olduğu bir proje uygulayacaklarını söyledi.
Ucubenin yıkılması, bunun da bir ayda tamamlanacak olması elbette sevindirici.
Ancak bu dev binanın nasıl yıkılacağı meçhul.
Antalyalı gazeteciler olarak burada bir eksikliğimiz ortaya çıktı.
Hiç kimse Türel’e “Binayı hangi yöntemle yıkacaksınız ?” diye sormadı, ya da sormayı akıl edemedi.
Öncelikle bu binanın bulunduğu alan sorunlu..
Falezler üzerinde hareketli bir bölüm ve uzmanların her yıl denizse doğru 2 milimetre kaydığını söylediği bir bölge..
Antalya Büyükşehir Belediyesi, yıkım konusunda, özellikle de bu sorunlu binanın yıkımı konunda uzmanlaşmadığına göre, binanın yıkımı Antalya için ciddi bir sorun da oluşturabilir.
Buradan Antalya adına Türel’e, İl Özel İdaresi binasını hangi yöntemle, hangi teknikleri kullanarak yıkacaklarını soruyorum.
Gelecek yanıtı da sizlerle paylaşacağım.
KAVGADA BİLE SÖYLENMEZ !
Menderes Türel’in Antalya Kültür ve Sanat Vakfı(AKSAV)’la ilgili sözlerini ise garipsedim.
Bu denli ağır sözler kavgada bile söylenmez diye düşünüyorum.
Şöyle diyor Türel AKSAV için :
“Çok vahim iddialar var. Kirin, pisliğin içine bu vakfı kim batmış hiçbir vakıf ve derneği almak zorunda değiliz. Bu kirin, pisliğin içine bu vakfı kim batırmışsa bunun hesabını versinler”
AKSAV almama kararı elbette Türel’e ait..
Ancak vakıfta hizmet üretmeye çalışan kişilere böylesine ağır suçlamalar getirmek etik olmasa gerek.
AKSAV yönetimine saçma sapan iddialarla hem de Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.
Toplum önünde küçük düşürme, hem yönetimi, hem de vakfı itibarsızlaştırma amacını taşıyan ve delili de 5 liralık ‘prezervatif’ olan bu soruşturma ve davanın kimler tarafından ve hangi amaçla başlatılıp, açıldığını Antalya kamuoyu çok yakından biliyor.
İnsanlar yargılandılar ve aklandılar.
Acıları tazelemenin, insanları bir kez daha toplumun önünde afişe etmenin kime yararı var kestirmek güç.
Konu AKSAV’dan açılmışken, vakıfta çalışanların dramına da değinmek istiyorum.
AKSAV çalışanları, 4 aydır maaş, 4 yıldır ikramiye alamıyor.
Aç ve sefil durumdalar, evlerine ekmek götüremiyorlar.
Türel, vakfı almayacaklarını bir kez daha açıkladığına AKSAV emekçileri ne olacak ?
Başkan Türel, AKSAV’a ve yöneticilerine kızgın olabilir, köprülerini de atabilir.
Pekala emekçileri kaderleriyle baş başa bırakmak doğru mu ?
Ne yapacaklarını bilemiyorlar.
Şaşkın ve üzgünler, dertlerini anlatacak bir merci de bulamıyorlar.
İçlerinde 20 yılı aşkındır vakıfta çalışan kişiler var..
Onların kıdem tazminatları ne olacak ?
Hayatlarının en verimli çağını Antalya’nın kültür ve sanat hizmetine geceli gündüzlü çalışarak geçiren bu kişiler ne yapacak ?
Analarının ak sütü gibi helal haklarını almak için kime başvuracak ?
Ben Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in AKSAV çalışanlarının sahipsiz kalmasına izin vermeyeceğine inanıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.