Terör sorununun adını Kürt sorunu yapıp, mücadeleden vazgeçip müzakereye başladığımız günden beri konuşulan Ak-il Adamlar Heyeti’ne bir çift sözüm var…

Türkiye’de bölgelere göre ayrılan ve herkesi kapsayan bir profilde olduğu iddia edilen heyetteki isimlere ya da bu isimlerin feedback’ine hiç girmeden bazı noktalara temas etmekte fayda var…

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yaşlı-genç, kadın-erkek demeden, yokluk ve yoksulluğa rağmen ulusal bağımsızlık için girişilen ve ezilen uluslara ışık veren bir mücadele sonucu kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin değerini herkesin bilmesi gerekiyor…

Bu devleti oluşturan Türk ulusunun, bölünmez bütünlüğünü savunmak ve ayrılıkçı hareketlere karşı mücadele etmek, her vatandaşın görevidir…

Ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğüne kast eden, sivil asker demeden binlerce insanı katledenlere terörist denir, hain denir…

Hainleri kahraman yapmanın lüzumu yok…

30 Yıldır kan döken, can yakan, ocak söndüren, ülke ekonomisine büyük yaralar açan bu sorunu bitirmek, herkesin dileği…

Ancak bu teröristle müzakere ederek, terörist başını ‘kahraman’, terörle mücadele edenleri ‘hain’ ilan ederek, onların isteklerine boyun eğerek, şehit ailelerinin, askerin, gazilerin onurunu çiğneyerek olmaz…

ABD’nin küreselleşme sürecine karşı çıkan her potansiyeli terörist olarak damgaladığı ve terörist devlet argümanına dayanarak dünyanın topraklarının yeniden paylaşılmasının hedeflendiği bir dönemde gerçekleri görmekte fayda var…

Demokrasi, insan hakları, özgürlük bahanesiyle binlerce masum insanın kanını dökenlerin dayattığı ‘müzakere’ çözüm değildir…

Gerçekten teröristle müzakere etkin bir çözüm olsa, önce o çok gelişmiş ülkeler kullanırdı, herhalde…

Terörle siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik mücadelenin yanında silahlı mücadele her zaman uzun vadeli ama en etkili yöntemdir…

Şimdi gerçekleri görenleri, terörle mücadelenin müzakere ile olmayacağını söyleyenleri ‘barış karşıtı’ olarak yaftalamak doğru değildir…

Dün Akdeniz’in Ak-il’lerinden biri Türkiye'yi silaha ve şiddete başvurmadan gül bahçesine çevirmenin hayalini kurduklarını vurgulamış…

Bu halkın hayali değil, isteği huzur…

Ama dünya topraklarını parsellemek için fırsat kollayanların destekleriyle beslenen terörü, bitirmek birilerinin aklıyla, onların çizdiği rotayla olacak iş değil…

Son söz…