Cengizhan Gököz

Cengizhan Gököz

AHMETLER KANYONU

            Antalya'yı dünyaya tanıtan ve kimilerine göre “Dünya Kenti” unvanını kazandıran doğal çevresi ve kültürel zenginlikleridir.

             Dünyada başka bir yerde bulunmayan endemik bitkileri bünyesinde barındıran Antalyanın en önemli zenginliği ormanları, denizi, akarsuları ve verimli tarım alanlarıdır.

             AKP döneminde tüm ülkede yaşanan değerler katliamında en çok Antalya zarar gördü.

Pek çok orman alanı, taş ocağı ve maden arama ruhsatları ile yok edilirken en küçük akarsuların üzerinde H.E.S. kurularak can damarları dereleri kurutuldu.

             Son olarak Manavgat’ın Ahmetler Kanyonu’nda yapılması planlanan H.E.S. karşısında Ahmetler Köyü halkı meşru savunma ve direnme hakkını kullandı.

             Ülkenin bir tarafında bölüp parçalama faaliyetleri için terör yaratanlara karşı ses çıkaramayan ve hatta kendisine yapılan füze saldırısına karşı silahla verilen cevabı meşru müdafaa olarak niteleyen ve kendini böyle savunan iktidar Ahmetlerde halkın üzerine milletin askerini gönderdi.

            Tüm baskılara karşı yılmayan Ahmetler şimdilik mücadelesinde başarılı çıktı.

            Tüm bu gelişmeler karşısında yok olan ormanlar, akarsular ve çevre karşısında Çevre ve Orman Bakanı’ndan en ufak bir tepki gelmemekte. Enerji Bakanı ve onun Maden İşleri Genel Müdürü en korunası sit alanı sayılan sedir ormanlarımız dahi mermer ocaklarınca yok edilinceye kadar ruhsat verirken vicdanları hiç sızlamaz mı?

           Belli metrekarelerin altında ÇED (Çevre Etkileşim Değerlendirmesi) raporu istenmez düzenlemesi yaparken ruhsatı bu miktar üzerinden alıp faaliyetini on kat fazla alanda gerçekleştiren şirketlerin faaliyetleri neden denetlenmez?

           Ormanları yok edilmiş, dereleri kurutulmuş ve denizi kirletilmiş Antalya’nın dünya kenti olduğu iddiasını nasıl sürdürebiliriz?

           Bazı istisnalar hariç bu katliam ile ilgili herhangi bir partinin il başkanları, ilçe başkanları ve yetkilileri bölgenin belediye başkanları neden bu kadar suskun kalabiliyor?

           AKP iktidarının on yıl daha sürmesi ve hedef yıl olan 2023 yılına gelindiğinde Antalya’dan bir eser kalacak mıdır?

           Tarım alanlarını imara açan kent içinde AVM kurmak için yarışan belediye başkanları ile Antalya nereye varabilir?

           Yaklaşan yerel seçimlerde daha önce seçim kaybetmiş adaylarını yeniden aday yapan AKP'nin bu tavrı Antalya seçmeniyle inatlaşmak anlamına gelir.

           Bütünşehir yasası ile Ahmetler Köyü dahil Antalya’nın tüm tabii güzellik alanlarında etki ve yetki sahibi olacak büyük şehir belediye başkanının Ahmetler Kanyonu ve halkının direnişinden haberi var mıdır? Varsa bu konuda bir kaygısı bulunmakta mı?

           Sonuç olarak Antalya’nın geleceğini kurtarması 30 Mart 2014'de yapılacak Yerel Seçimlerde Antalya çevresine duyarlı, vizyon sahibi belediye başkanlarını seçmesine bağlıdır.

Ahmetler Kanyonu direnişi ve direnişçileri önünde saygıyla eğiliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengizhan Gököz Arşivi

İHA - SİHA GÜZELLEMESİ

04 Mayıs 2023 Perşembe 09:30

EVLATLIKLA EVLENMEK!

22 Şubat 2023 Çarşamba 09:50

Davul-tokmak  

12 Ocak 2023 Perşembe 10:38

ÇARPIK ÇEVRE ANLAYIŞI

24 Aralık 2019 Salı 06:28

DİN VE ÇEVRE

09 Ağustos 2019 Cuma 14:02

ANADİLDE İBADET

06 Ağustos 2019 Salı 11:02

MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKÂRLIK

31 Temmuz 2019 Çarşamba 12:04

MİNAREYE “KÜLAH GİYDİRMEK’’

24 Temmuz 2019 Çarşamba 13:21