Antalya’da bugün bin 471 okulda 435 bini aşkın öğrenci karne alıyor, 3 aylık tatil başlıyor.

Tatil başlıyor da öğrenciler de, öğretmenler de, veliler de kaygılı..

Kaygı ortak, çünkü onlar“yeni ders yılında okulumuzu bulabilecek miyiz? “ diye düşünüyor.

Yap-boz tahtasına dönen eğitim sisteminde yeni değişim için düğmeye çoktan basıldı bile..

14 yıllık AKP iktidarında 13 kez değişen eğitim sistemi bir kez daha değişiyor.

Ancak bu sefer ki değişim diğerlerinden çok farklı..

Eskilerini aratacak türden..

Yeni Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ‘Maarif Vakfı Kanunu’na son şeklinin verilmek üzere olduğunu açıklamıştı bir süre önce..

Eğitim her sistem değişikliğinde adım adım geriye götürüldü.

Yenisinin adından nelerin planlandığını kestirmek güç olmasa gerek..

AKP, artık saklamıyor..

Eğitim sistemini dini esaslara göre düzenlemekten de artık çekinmiyor.

İddialara göre yeni eğitim-öğretim yılı ile birlikte Antalya ile birlikte Türkiye’nin her yerinde tüm okulları imam hatiplere çevirme, veli ve öğrencilerin özgürce tercih hakkını ortadan kaldırmaya hazırlanıyor.

Eğitimcilerin iddiasına göre yeni Bakan İsmet Yılmaz’ın savunmakta zorluk çektiği ‘Maarif Vakfı Kanunu’ Milli Eğitim Bakanlığı’nı tasfiye etmek anlamına geliyor..

Yani Bakan Yılmaz, kendisini de bu yasayı savunarak, Meclis’ten çıkması için çaba göstererek başında  bulunduğu bakanlığın da tasfiyesini kabullenmiş oluyor.

Kanun yasalaşırsa Milli Eğitim Bakanlığı’nın şube müdürlüğüne dönüşeceği öne sürülüyor.

Yasa ile eğitim özel sektöre bırakılıyor..

Eğitimcilere göre AKP hükümeti, Gülen Cemaati’nin eğitim alanındaki etkinliğini tamamen silmek, ‘paralel yapı’ ya emn büyük darbeyi vurmak için benzeri bir uygulama için düğmeye basmak üzere..

Kısacası AKP, vakıf değil, eğitimi tamamen teslim edeceği holding kurmak istiyor.

Bakınız CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkardaş, neler söylüyor :

“Maarif Vakfı Tasarısı’nın kanunlaşması siyaset hayatımızda yeni bir paralel yapılanma anlayışını da beraberinde getirecektir. Türkiye, bir paralel yapılanmadan kurtulurken, şimdi bir diğerine mahkum edilmektedir. Bunun adını çok açık koymak gerekir. Umarım Milli Eğitim Bakanı, tıpkı bugün olduğu gibi -kandırılmışız, aldatılmışız- demek zorunda kalmaz. Ben merak ediyorum yeni Maarif Vakfı’ndaki paralel yapılanmanın Fethullah Gülen’i kim olacaktır, acaba kendinize yeni Fethullah Gülen olarak kimi seçtiniz, bunu da merak ediyorum”

Yani yağmurdan kaçarken doluya tutulacağız..

Eskilerin dediği gibi ’bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete’

Yarının Türkiye’sinin şekillenmesindeki en önemli merkez olan eğitim sistemi çağdaşlıktan uzaklaştırılmaya çalışılıyor.

AKP’nin 2023 hedefinde kuşkusuz en önemli etken olan eğitimde yol ayrımına gelindi..

Tek tip vatandaş yaratma hedefine dört nalla koşuyor AKP..

Düşünmeyen, düşündüğüne söylemeyen, sorgulamayan bir toplum ve birey yaratmak istiyor AKP..

Hedefe koşarken de pek zorlandığı söylenemez..

Çünkü AKP’ye ‘dur’ diyecek, adam gibi muhalefet edecek, AKP’nin amacının ne olduğunu topluma adam gibi anlatacak bir siyasi parti yok..

Böyle bir siyasi parti olmadığı gibi, partisini ve bağlı olarak ülkeyi uçuruma sürüklediğinin, yanlışın üzerine yanlış inşa ederek, AKP’nin işini kolaylaştıran, ekmeğine yağ süren, önündeki engellerin kalkması için çabalayan muhalefet liderleri var…

Türkiye genelindeki bu tablo Antalya için de geçerli..

Yerel siyasette AKP istediği gibi at koşturuyor…

Ciddi anlamda muhalefet yapan yok..

Yasak savma anlayışı ile yapılan basın açıklamaları, altı tam olarak doldurulmamış, duyumdan ve dedikodudan ibaret iddialar ile günü kurtarmaya çalışan bir anlayış hakim..

Kendi içinde birliği sağlayamayan muhalefetin AKP’li belediyeye kafa tutması, yanlışlarını takır takır söylemesi de beklenemez normal olarak..

CHP ve MHP kendi iç sorunlarından arınana kadar AKP borusunu öttürmeye devam ediyor, görünen o ki öttürmeye de devam edecek..

Kaybeden Antalya ve Türkiye oluyor..