‘Türkiye’nin ilk
EXPO’su’diye hava attık..
‘Dünya Türkiye’yi
ve Antalya’yı kıskanıyor’ diye
acayip böbürlendik.
‘Antalya’yı
uçuracak’ türünden çok iddialı konuşmalar yaptık..
Sonra öğrendik ki bizim ki çakma EXPO, çiçek
EXPO’suymuş..
Türkiye’den gerçek
EXPO’ya İzmir talip olmuş, İtalya’nın
Milano kentine kaptırmış..
Anladınız siz, EXPO 2016 Antalya’da söz ediyorum..
Hani 2 milyarın
üzerinde harcama yapılıp, görkemli bir törenle açılan EXPO 2016 Antalya’dan..
Antalya olarak
inanılmaz havaya girmiştik..
EXPO 2016 Antalya sayesinde büyük sükse yapacaktık..
Sadece Avrupa
değil, dünya bizi kıskanacaktı..
Ancak evdeki hesap EXPO’ya uymadı..
Tam bir hayal kırıklığı yaşadık..
Sel yatağına
kurduğumuz için EXPO’yu önce sel aldı götürdü, en iyi bildiğimizi ortaya koyup,
yeniden yaptık..
Genel sekreter öğütme makinesi oldu EXPO 2016 Antalya..
Kimseye anlatamadık, sevdiremedik Türkiye’nin ilk
EXPO’sunu..
Haritada yerini daha bilmediğimiz ülkeler katılsın diye
ricacı olduk..
Baktık kimse pas
vermiyor, üste para verdik..
Yabancı ülkelerin bahçelerini de düzenledik, bununla da
yetinmedik, geleneksel Türk misafirperverliğinin en kral örneklerini sunarak
bahçelere elemanlar yerleştirdik..
Sonucu biliyorsunuz..
Türkiye’nin her
yerinden kafilelerle adam getirdik 1 milyon ziyaretçi kotasını dolduralım
düşüncesiyle bunu bile başaramadık..
Süre bitip kapanınca ortada kaldı..
Kimse teklif götürdüysek burun kıvırdılar..
Bir ara çok niyetli görünen AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi bile yanaşmadı EXPO’nun yeni
sahipliğinde..
EXPO’dan tek kazançlı çıkan AKP’den ‘hamili kart yakinimdir’ yazısı getirenler ile her dönemin işini
bilenleri oldu..
Ortada kaldı bizin bu muhteşem proje..
Sonunda Gıda Tarım
ve Hayvancılık Antalya İl Müdürlüğü’nde kaldı ihale..
Türkiye’de bürokrasinin hantallığını, kamunun ufkunun
darlığının düşündüğünüzde EXPO 2016 Antalya’nın geleceğin pek de parlak
olduğunu söylemek olanaksız..
Antalya’nın ve ülkenin sorunlarına kafa yoran İnşaat Mühendisi Ali Orhan Kutluer,
EXPO ile ilgili olarak sosyal medyadan çok çarpıcı bir paylaşım yaptı:
“EXPO 2016,
Antalya için nasıl bir cazibe merkezine dönüştürülür? Millet bahçelerini koruma
sözümüz vardı. Boşluktan dolayı burada bakımsızlık var. Bu bakımların yapılması
için Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'ne devredildi. Burayla ilgili
fikirler var, üniversiteye dönüştürülmesi, cazibe merkezi olarak turizme
kazandırılması gibi. Bu fikirler değerlendiriliyor ama kesinleşmedi. Raylı
sistem götürdük. Güzel bir yer. İçinde 5 bin kişilik çok büyük kongre merkezi
var. Burada sadece üniversite olması yetmez. Kongreler, konserler olmalı"
Ali Orhan Kutluer, bu sözlerin Su Otel’de basın
buluşmasında konuşan Dışişleri Bakanı ve
AKP Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’na ait olduğunu hatırlatıyor.
Sonra da bombayı patlatarak, şunları söylüyor Kutluer :
“Elbette böyle bir
yönetim anlayışı ile Türkiye’nin bu duruma gelmesi gayet normal.
2016 yılında açılıp altı ay sonra kapanacak olan bir yere çuvallar dolusu para
harcıyorsunuz. Kapanıştan sonra iki yıl geçiyor, bakımsızlıktan (kendisi itiraf
ediyor!) yok olmaya başlayan tesisi nasıl değerlendireceğinizi bilmiyorsunuz.
Böyle bir tesis yatırım programına alınırken fuardan sonraki aşamalar
planlanmaz mı? 5000 kişilik kongre merkezine ne kadar harcama yapıldı? Bu güne
kadar O tesisin kapıları kaç defa açıldı?
O raylı sistemin işletme zararlarını kim karşılıyor? Tabii ki
Antalyalılar…
Hiç mi hesap yapılmaz!!! Hiç mi fizibilite nedir bilinmez.. Yazık değil mi ?”
Ali Orhan Kutluer’e katılmamak olanaksız..
EXPO’yu bile kendimize benzettik..
Bu önemli organizasyonu elimize yüzümüze bulaştırdığımız
gibi böyle bir tesisi ve 5 bin kişilik bir salonu ve de zararına çalışan
tramvayı kucağımızda bulduk.,.