Yol bahanesiyle yapılan planlama girişimiyle ranta
açılan tarım toprakları konusu ne bugün ne de yarın gündemden düşecek. Sadece
Antalya’nın değil, Türkiye’nin kanayan yarası; imara açılan bu topraklar...
Sanırısınız memlekette imara açacak yer kalmadı. Kent merkezinde portakal bahçeleriyle dikkat
çeken, muhasara bölgesi olarak adlandırılan Konyaaltı’ndaki meşhur ‘planlama’
geçtiğimiz günlerde Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçmiş...
Olağanüstü mecliste, geçen karar, askıya bile çıkmış...
Halbu ki onlarca kez karşı çıkış, tepki, dava konusu oldu...
1900 Metrelik yol için 280 hektar alan imara açılmak
istenirken, meslek odaları ayağa kalktı. Büyükşehir belediye meclis üyesi olduğum dönemde vicdanım, çevre hassasiyetim gereği elim kalkmadı planlamaya evet
vermeye...
Hayır mücadelemi hem grubumda hem mecliste sürdürdüm.
Yetmedi, dava süreçlerine katıldım, meslek odalarıyla...
Hem Şehir Plancıları hem de Mimarlar Odası’na ve Eşgügüdüm
Kurulu’na teşekkür ediyorum...
Emeklerine sağlık...
Ama yeniden o planlama devreye girdi. Bir çırpıda meclisten
geçip askıya çıkmış bile. Gözden mi kaçtı, zorunluluk mu bilemedim. Ancak
meclisin yarısının oylama yaptıkları konudan habersiz olduklarını
düşünüyorum...
Hatta öyle ki Antalya’da Ziraat Mühendisleri Odası da henüz
konuyu inceleyememiş...
Ancak Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı yakın takipte.
Özden Güngör, “Rantın gözü kör” diyor ve şubelerinin dava açma isteği olduğunda
yetki vermeye hazır olduklarını bildiriyor...
Teşekkürler Sayın Başkan...
Antalya ve çevre duyarlılığınızdan dolayı...
Yine biliyorum ki taraf olduğumuz meslke odalarımız da yeni
dava için kolları sıvıyor...
Ama dedim ya fark etmiyor...
Davalar açılıyor, planlar iptal oluyor. Hemen arada derede
yeni plan askıda...
Tüm bunlar daha fazla kazanmak için...
Oysa kaybedilen doğa, sağlığımız...
Artan betonlaşmaya inat daha az yapılaşma çok mu zor...
Yarın kaybettiğiniz sağlığınızı geri getirmeyecek kazanılan
paralar...
Bırakın portakal kokularıyla kalsın, Konyaaltı...