"Yerel yönetimlerde seçilmiş kadınların oranı % 3'te kalmamalı. Hedefimiz en az % 50 olmalı." Bu çağrı kadınların siyasette eşit temsiline yönelik çalışmalarda bulunan Eşitlik İçin Kadın Platformuna ait.  Platform kadınları 2024 Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde aday olmaya çağırıyor. Kadın Adayları Destekleme Derneği de (KA.DER) aynı hedef doğrultusunda çalışmalarda bulunuyor. Yerel seçimlerde aday olmak isteyen kadınları Ankara’daki ve İzmir'deki Siyaset Okulları’na davet ediyor. KA.DER kadınlara "Siz de siyasette söz sahibi olmak, karar mekanizmalarında yer almak ve daha yaşanabilir toplumu yaratmak için katkıda bulunmak istiyorsanız, KA.DER sizi siyaset okuluna davet ediyor" diyor.
 
Bu illere Türkiye'nin tüm illerinden katılımcı kabul eden KA.DER "2024 yerel seçimlerinde aday olmak için ilk adımı atın ve kendi potansiyelinize güç katın" diyor. Kadın kuruluşlarının bu çağrılarına yanıt veren illerden biri de kalkınma ve değişimin öncü şehirlerinden biri olan Antalya. Gazeteci ve siyasetçi Songül Başkaya Muratpaşa için düğmeye bastı. Kamuoyu yoklamalarını da değerlendiren Başkaya, Muratpaşa Belediye Başkanı Aday Adaylığı’nı açıkladı. Başkaya, "Deneyimimizle, tecrübemizle, gençliğimiz ve enerjimizle biz hazırız" diyor.
 
Songül Başkaya'nın aday adaylığına ilişkin haberleri ilk duyduğumda sosyal medyada şöyle bir paylaşımda bulunmuştum: "Muratpaşa'nın bayrağını artık bir kadın taşısın. O kadın da Songül Başkaya" olsun. Bu paylaşımı yaparken Başkaya'nın aday gösterilerek, seçilmesi halinde Muratpaşa'ya ne denli değerli hizmetlerde bulunabileceğinin bilincindeydim. Kamu Yönetimi’nde yüksek lisansını yerel yönetimler üzerine yapan Başkaya, gazeteci olarak da kentin ve ilçenin sorunlarına hakim bir isim. Muratpaşalıların, belediyeden beklentilerini bilen ve bu beklentilere cevap verebilecek bir isim. Çok sayıda ödüle sahip Başkaya, Antalya siyaset ve akademi dünyasının tanıdığı bir isim. Diğer partilerle de çeşitli konularda temas kurabilen partiler üstü bir isim. Kadın, çevre, insan hakları konusunda pek çok projenin içinde yer alan, kadın hareketinin içinden gelen bir  isim. Bu nedenlerle CHP'deki yeni yönetimin, Muratpaşa Belediyesi için aday belirlerken tercihini "seçimi kazanabilecek bir aday olan" Songül Başkaya'dan yana kullanmasını diliyorum.
 
Daha önce de yazdım, günümüzde kadının siyasete katılımı hala erkeklerle eşit düzeyde değil. Bu durum ülkemizdeki kadın hareketinin önemli mücadele alanlarından biri. Bu konuda yukarıdaki işaret gibi, kadın sivil kuruluşlarının ve toplumumuzun duyarlılığı da giderek artmakta. Seçilme hakkından yararlanma ve yerel yönetimler dahil siyasal  karar mekanizmalarında yer alma konusunda cinsler arası eşitsizlik çok belirgin biçimde varlığını sürdürmekte ve kadınlar erkeklerin çok gerisinde kalmakta. Oysa siyaset erkeklerin kadınlarla birlikte yürümeleri gereken bir yol. Yerel siyaset de buna dahil. Ülkemizin önemli güç kaynaklarından olan ve Cumhuriyet Türkiye’sinde pek çok alanda başarılı çalışmalarda bulunan kadınlarımız siyasete de değerli katkılarda bulunacak konumdalar. Dileğimiz  önümüzdeki yerel seçimler sonucu kadınların yerel yönetimlerde  temsil oranının % 3'te kalmaması, çok daha artması.
 
Kadının toplum içindeki konumunu ve önemini en güzel, 1934'te Türk kadınına seçme seçilme hakkını tanıyan ve kadınların siyasal yaşama katılmasının yolunu açan Atatürk dile getirmiş. Atatürk’ün 1923’te vurguladığı şu sözler başta siyasiler olmak üzere, herkesin kulağına küpe olmalı:
“İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?” , “Daha esenlikle, daha dürüst olarak yürüyeceğimiz yol vardır. Türk kadınını çalışmamızda ortak yapmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını ilmi, ahlaki, sosyal, ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı  ve destekleyicisi yapmak yoludur.”