Her gün bir kadın cinayetiyle karşılaşılan ülkemde artık kadınlar katledilmesin. Döverek, söverek sevmeyin kadınları. Bir insanlık dramına birlikte son verelim. O yüzden susmayın, korkmayın…

Bakın adı dijital anıta ‘kadın cinayeti olarak’ eklenen Hatice Şimşek’in davasında neler yaşandı? Sevgilisi Gökhan Çınar’ın ilk ifadesinde ‘düştü’ dediği ama ardından 3 gün boyunca dövdüğü ortaya çıkan Hatice’nin cinayete kurban gittiğine komşusu şahitlik yaptı…

Üst kat komşusu sürekli şiddet yaşayan Hatice için defalarca polise ihbarda bulunduğunu ama Hatice’nin şikayetçi olmadığını söyledi…

Mutlaka korkuyordu. Belki de sığınacak yeri yoktu…

Ve katlandığı şiddet, O’nu canından etti. Güya ‘çok seven’ Gökhan, katili oldu…

Şimdi çok geç ama başka Haticeler’in ölmemesi için herkese çok iş düşüyor…

Öncelikle KADES (Kadın Destek) uygulaması ile ilgili sürekli tanıtım yapılması güzel ama yetmez, her kadının akıllı telefon erişimi yok…

Hatta telefonu, interneti yok pek çok kadının…

O yüzden en önemli noktalardan biri duyarlılığın artması. Şiddete sessiz kalınmaması. İhbar etmek şart...

Önleme ve mücadele faaliyetleri artırılmalı…

Ama yetmiyor…

‘Bilinçlendirilmiş’ kolluk güçleri de şart…

Nitekim Antalya Feminist Kolektif de açıkladı. İhbar edilen şiddet olayında Hatice’nin evine gelinmiş ama kapı bile çalınmamış. Çünkü ses kesilmiş. Oysa kapı çalınıp kontrol edilse belki de yüksek ihtimalle 30 yaşındaki genç kadın kurtulacaktı…

Görünen o ki son yıllarda 400’ü bulan kadın cinayetlerini de baz alarak hem toplum hem de kolluk güçleri olarak şiddetle mücadele konusunda daha çok yol kat etmeliyiz…

Kadın örgütleriyle ortak hareketi artırmak lazım. Hem yerel yönetimler hem de Ankara…

Özgürlük, ekonomik ve siyasal alanda eşitlik taleplerinin yerini ‘yaşam’ın aldığı kadın mücadelesinin geçmişten bugüne geriye gidişi yalnızca iktidara bağlanamayacak kadar geniş ve önemli bir konu…

Ama geri gidişi durdurmak ve ileri taşımak, kadınları yaşatmak iktidarın büyük çabasıyla sağlanacak bir konu…

Burada belediyelere de çok iş düşüyor…

Neden Kepez’in, Muratpaşa’nın ve daha birçok ilçe belediyesinin kanunla yapmakla yükümlü olduğu kadın sığınma evleri yapılmıyor…

Neden kadına bütçe yok…

Sadece kadınlara pazar açmak, kooperatiflere yer vermek yetiyor mu?

Millete bahçe lazım değil Hakan Başkan, kadın sığınma evi yapın…

Ümit Başkan, festivaller güzel ama eksik bir festivalin yerine sığınma evini yatırıma almak daha akılcı, daha öncelikli…

Kıt aklımla akıl vermiyorum…

Bir kadın, halkın içinden biri olarak öneriyorum. Gerçi mecliste de önerdim ama ne oldu?

İl genel meclisinde ‘bütçe’ oyunu ile hiç edildi yatırım. Muratpaşa’da yatırım kalemine alınmaya değer görülmedi…

Varsın olsun…

Belki biri çıkar da yapar…