Tacizde, şiddette, cinayette herkes hassas ama o hassasiyet maalesef uygulamada yok. Ama varsanız baksanız yargıda da hassasiyet var. O zaman demek ki toplum hassas değil. Ya da biz gazeteciler yasa yapıcılar, siyasiler ve yargı kadar hassas değiliz…
Şaka mı yapıyorsunuz? Hepiniz suçlusunuz. Hepimiz suçluyuz. Ne hassasiyeti bu? Taciz ve tecavüz konularının Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) nasıl gündeme geldiğini hatırlayalım mı? Utanç oylamalarını ve utanç söylemlerini hatırlatalım mı?
Maalesef topunuz, topumuz kabahatliyiz. Ama en büyük kabahat milletvekillerinin, bakanların, yargı mensuplarının…
Bir Bakan, “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek, yurtlardaki taciz davalarını sıradanlaştırmadı mı…
Milletvekilleri, taciz ve istismarın araştırılmaması için el kaldırmadı mı…
Torba yasaya taciz ve tecavüz davalarında zaten bulunamayan adaleti yok edecek af niteliğinde kararlar sokulmaya çalışılmadı mı…
İstismarın en görünür hali ‘çocuk yaşta evliliği’ yasalaştırma gayretleri yok mu?
Tacizciler ve tecavüzcüler, kadın katilleri elini kolunu sallaya sallaya gezmiyor mu?
Nasıl hala ‘kadın ve çocuk konularında ne kadar hassas olduğunuzu’ anlatmaya çalışıyorsunuz…
Geçin bunları bakanlar, vekiller, başkanlar…
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme gayretleri, taciz ve tecavüzü artırıcı söylem ve eylemler hepsi sizin icraatlarınız…
Yapan da engellemeyen de suçlu…
O yüzden gelin bundan sonrasını kurtarmak için ne yapılacağını açıklayın…
Kendi kendinize, erkek erkeğe kararlar üretmekten vazgeçin TBMM’de. Ortak aklı çalıştırın ve dinleyin, uygulayın…
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül’ü kutluyorum…
Çok güzel söylemiş…
Tüm yaşananlar erkek egemen anlayışın hükümete yansımalarının tacizcilere ve tecavüzcülere indirgenmiş halidir…
O yüzden hem zihniyet değişecek hem de kadınsız Meclis’e son verilecek…
Boşuna kadın demiyoruz…
Boşuna temsilde adalet demiyoruz…
Sevgili ve kıymetli genel başkanlar temsilde adaleti sağlamazsanız bu zihniyetin yansımalarını durdurmazsınız…
