Yerel seçim takvimi içindeyiz. Birçok belde gibi, Gazipaşa’da da farklı partilerden az sayılmayacak belediye başkan aday adayı var. Bildiğimiz kadar, sadece CHP’de, mevcut başkan dahil olmak üzere, 8 kişi adaylık yarışında... 

Değer-politik bir adım…

Büyük kentlerin başkan adaylarının kimler olacağına kitlenmiş kamuoyunda kimler fark etti, fark edenlerden ne kadarı önemli buldu bilemiyoruz ama aydın bir ilçe olduğu eskiden beri bilinen Gazipaşa’nın CHP’li aday adayları, parti ilçe örgütü ile anlaşarak, parti belediye başkanı adayının kayıtlı üyeler tarafından belirlenmesi isteğini önce kamuoyuna cesaretle açıklayabildi, sonra da aynı cesaretle, parti genel merkezini ‘ikna’ edebildi!

Biz, bu olayı, bu haliyle bile, bu seçim döneminin ülke çapında en önemli ‘realpolitik karşıtı’, (‘değer politik’)[i] eylemlerinden biri olarak niteliyoruz. Umarız, bürokratik bir hiyerarşiye hapsolmuş durumdaki sağlı sollu parti örgüt ve politikacıları için ilham verici olur!

Yerel sorun ve gelişme alanlarına odaklanma fırsatı

Kültürel, ekonomik ve politik açılardan Antalya’nın en dinamik ve potansiyeli en yüksek ilçelerinden biri olan Gazipaşa’nın, en önemli önemli kıyı bandının büyük bir bölümünün ‘18 imar düzenlemesi’ ile kitle turizmine yönelik devasa bir otel arsasına dönüştürüldüğü iddiasıyla zaman zaman gündeme geldiği hatırlanacaktır.

İlçe, geçen yerel yönetim döneminin ikinci yarısında, ürkütücü bir inşaat furyasına da maruz kaldı. Rus-Ukrayna savaşı, Ortadoğu’daki istikrarsızlık ve en önemlisi Türk lirasının tarihte görülmemiş ölçüde değer kaybı, Alanya’nın alt orta sınıf turiste ve yabancı yerleşimciye teslim olmuş kimliksiz ve çirkin imar düzeninin, bendinden boşanmışçasına Gazipaşa’ya da akmasına yol açtı. Yerel halkın kendi başına karşılayamayacağı ölçekte bir felaketti bu... Merkezi ve yerel yönetimin uzgörürden yoksun olduğunu düşündüğümüz temsilcileri tarafından, ‘ilçenin değerlenmesi’ gibi de hikâyeleştirilebilen bu durumun, orta vadede, ilçenin nasıl ucuzlatıldığının hikayesi olarak okunmamasını dilemekteyiz. 

Şehrin atık arıtma tesisi ile ilgili ciddi sorunları olduğunu, buna bağlı olarak, zaman zaman güzelim iskele plajından denize girmenin sağlık açısından tehlikeli hale geldiğini ve -ne iyi ki!- bununla ilgili bir giderme ya da iyileştirme-gelişme yatırımına ilçe ve/veya Büyükşehir belediyelerince başlandığını duyuyor, seviniyoruz. 

Gazipaşa’nın eskiden beri ülkenin liberal görünümlü yağmacı politikalarının en kötü uygulamaları için bir karalama tahtası olarak kullanılageldiğini söylemek abartı olmamalıdır. Bunun en önemli kanıtı; Turgut Özal’dan beri yapılan-satılan-rehabilite edilen; fakat bir türlü faaliyete geçemeyen Yat Limanı’dır. Gazipaşa havaalanı en sonunda hizmete açılmıştır açılmasına; ama yapımından uçuşa açılmasına kadar geçen çok uzun yıllar, tanıklarından dinlerken dejenere olmuş bir yönetim sistemi hakkında büyük ‘hisseler’ edinilecek, trajikomik ‘kıssalar’la doludur. Gazipaşlılar kendilerinin ve yörelerinin değerinin daha çok farkında olmadıkça, satılan kimi büyük kıyı kamu arazilerinin akıbetlerinin de böyle sonuçlar vermesi sürpriz sayılmayacaktır.

İlçede çok yükselen tropikal bitki üretimi dalgası ile, sınırlı su kaynaklarının kullanımının nasıl dengeleneceği konusunda merkezi ve yerel yönetimlerin ne düşündüklerini, bu konuda projeleri olup olmadığını bilmiyoruz. Bildiğimiz şey, sulama için yapılan Gökçebelen Barajı suyunun elektrik üretiminde de kullanılmaya başlanarak tarım önceliğinin göz ardı edildiği şüphesinin halkta çok yaygın olduğudur. Aynı baraja bağlı ova sulama sisteminin ise, proje ya da kalite sorunlarına bağlı olduğu konuşulan nedenlerle, geçen yaz itibariyle tam ve verimli çalışamadığı, bilgimiz dahilindedir. 

Seracılık ve turfanda sebze üretiminin bir ekonomik konu olmanın da ötesinde yöre kültürel dokusunun en temel belirleyicilerinden biri olduğunu söylemek mümkündür. Buna bağlı olarak; sera çalışanlarının ekonomik ve sıhhi olarak korunmasından, üreticinin piyasa fiyat dalgalanmaları ile tüccar düzeneklerine karşı güvenceye alınmasına; toprağın aşırı ve bilinçsiz ilaç kullanımı ile kirlenmesinden antik kent kalıntılarının ortaya çıkarılması, doğal güzelliklerinin korunması ve tanıtılmasına kadar nice önemli konunun Gazipaşa yerel yönetim politikasının gündeminde olması gereken/beklenen günler içindeyiz. Bunları tek tek saymak hem kapasitemizi hem de bu yazı sınırlarını aşacaktır.

Yöntemli bir iletişim ve propaganda gereksinimi

Gazipaşa’nın, ülke genelinde hâkim olan kamplaştırıcı ve düzeysiz politik ortama rağmen, partiler ve adaylar arasında nezaket ve anlayışla, fakat yöre sorunlarının ve gelişme alanlarının doğru belirlenerek uygun çareler üretilmesi için ‘amansız’ bir yarışla, bu yerel seçim dönemini değerlendirmesini dileriz. Bunun için, Gazipaşa’nın, CHP’li belediye başkan adayını belirleme yöntemi ile ilgili olarak ortaya koyduğu ayrıksı ve olumlu tutumu, benzeri eylemlerle de sürdürmesini bekleriz.

Bizim önerimizden biri; her aşaması dahil olmak üzere, seçim dönemindeki iletişim ve propagandaların, Gazipaşa Belediyesi’nin mevcut yasal-stratejik plan modelini kullanarak; yerel yönetim amaç, hedef, proje ve faaliyetlerinin gösterildiği yazılı bir deklarasyona dayanarak yapılmasıdır. Aday adayları ya da adayların, kendilerini ayırt eden ve bağlayan bir ‘stratejik plan’ taslağı ile yola çıkmaları, yalnız iletişim ve propaganda açısından yararlar sağlamayacak, seçmenin değerli ve önemli ölçütlere göre seçim yapmasına, beldenin daha nitelikli bir şekilde yönetilmesine ve yönetsel değer üretiminden daha çok ve adil yararlanmasına hizmet edecektir.

DİPNOT: Yazıda geçen, “real politik” ve “değer politik” kavramlarını merak edenler aynı gazetede yayınlanan “Realpolitkleştiremediklerimizden misiniz?” adlı yazımı okuyabilirler.