Dünyanın en büyük devrimcisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, minnet ve özlemle andığımız bugünde Türk kadını olarak kendisine ne kadar minnet duysak azdır. Dünyada pek çok ülkeden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermesi tartışmasız büyük bir adımdır. Kaldı ki 1934’te verilen bu hak o günün şartlarında da sayısal olarak eşitlik yakalanmasa da anlamlı oranlara kavuşmuştur…

 

Şimdi gelelim, bugüne. Türkiye’ye ve Antalya’ya. Kadınlar bürokraside, siyasette, akademide, iş dünyasında erkeklerle neredeyse aynı oranda yer almasına rağmen görev ve makam sözkonusu olduğunda koltukları erkekler dolduruyor…

 

Keşke liyakate dayalı bir görevlendirme ve seçme olsa ama maalesef değil. Her alanda çalışan ve yükselmeyi hak eden kadının, Türkiye’deki gibi Antalya’da da temsilde yer bulamayışı büyük acı…

 

Bakın gazetemizde yer verdik. Vali, belediye başkanları, vali yardımcıları, kaymakam, rektör, emniyet müdürü, siyasi parti il başkanları vs erkek…

 

Bir kadın genel sekreterimiz var, Cansel Çevikol. Bir de birkaç belediye başkan yardımcısı. Ama onlar da ikincil görevler bilindiği üzere…

 

Milletvekillerine bakalım, 16’da 2. Biri AKP’den, biri İYİ Parti’den…

 

Birkaç dekan, birkaç kurum müdürü kadın. Savcılar arasında da kadın sayısı çok az…

 

Bunların önyargılar ve zihniyetin ürünü. Her alanda çalışan, üreten, kendini geliştiren kadının yükselmesindeki en büyük engel; doğuştan gelen cinsiyeti midir sadece? Yoksa cinsiyet eşitliğinin sağlanamaması…

 

Bir yere adaylığı sözkonusu olduğunda ya da ismi geçtiğinde “Ama o anne” denilen kadınların hak etmediği bu muamele aslında kadına en büyük şiddettir, hakarettir…

 

Ve işte bu nedenle kadınların safları sıklaştırması gerekir. Kadın dayanışması ve toplumsal cinsiyet eşitliği için saflar sıkı tutulmalı…

 

Her görevi, her makamı doldurabilecek kadın potansiyele sahip ilimizde ve ülkemizde biraz da kadın temsilinin artması için oy verme ve görev vermede bu konuya dikkat çekmek, yönelmek gerekmektedir…

 

Sahada, evde, ofiste, fabrikada, tarlada, üniversitede vs çalışan kadın hak ettiği makamlara da gelebilmelidir…

 

Tabuları yıkmanın zamanıdır…

 

Sırf kadın olduğu için değil hak ettiği için kadınların önü açılmalıdır…

 

Kadının eğitimi az, parası yok, isteksiz vs gibi doğru bilinen yanlışları da bırakalım…

 

Kadın, eğitimli…

 

İstekli…

 

Yeter ki engel olmayın…