Dört yaşımdayken Efe'nin sözleri önce belleğime, sonra da bilincime kazınmıştı:

 

Damüstünde kurulmuştu o gün düğün sofrası.

 

Efe beni dizi dibine oturtmuş; "Aç ağzını bakalım" diyerek lokmayı uzatırken gülümsemişti:

 

"Büyüyüp gideceksin buralardan! Dağları unutma!"

1928'de açılan Gazi Mustafa Kemal İlk Mektebi'nin 2. sınıfındaydım. Köy yolunda rastlamıştım Efe'ye.

 

"Duydum ki derslerin iyiymiş" dedikten sonra bıyıklarını burarak ve dağımızın yükseklerine bakarak eklemişti:

 

"Buralardan gitmene az kaldı. Dağlarımızı unutma; düzlere de çok alışma!" diyerek elini omzuma koyarak iç çekmişti:

 

"Düzler efelere yaramaz!"

 

*

 

Aradan onlarca yıl geçti. Efe'nin sözünü daha derinden kavramıştım; ama çok da geç kalmıştım.

 

Düzlerde yaşarken ihanetleri, kahır iyice işlemişti içime!

 

Doktor arkadaşlarım da düzlerde kalmışlardı. "Doktor! Çek elini artık bedenimden" demiştim onlara bir zamanlar.

 

Şimdiyse onların akıllarına, ellerine güveniyorum.

 

Bir süre yazmayacağım!

 

Size gelince karanlıklarda sandık düşleri gören arkadaşlarım!

 

Eski satırları okurken bazılarınız anlayacak gerçeklerden kaçışın karanlıktan kurtulmaya yetmeyeceğini ve belki de içinizde filizlenecek o yakıcı sonuç:

 

"Düzler, Türklere yaramazmış!"

 

Son Efe Atatürk'ün 1928'de yaptırdığı Gazi Mustafa Kemal İkmektebi'ni 2019 seçimlerine birkaç gün kala yaktılar.İçlerinden mızmızlandı yöre insanları. Hepsi o kadar! Geride kalan dört duvarı kendiliğinden çöksün diye bekliyorlar!

 

M.Yıldırım, Ceritlerin Yaylayurdu, 5 Mart 2021