AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, CHP’deki imza tartışmasına bu yorumu getirdi.

AKP’li Turan, ‘Bu işin sonu kayyum’ sözleriyle ana muhalefet partisi ile eskilerin deyimiyle ‘maytap geçiyor’

CHP’de çok acı, çok üzücü bir süreç yaşanıyor..

Atatürk’ün partisini kamuoyu önünde gülünç duruma düşürdüler..

CHP’yi bu duruma düşürenler utansın..

Koskoca CHP, bir grup koltuk sevdalısının yüzünden eriyor..

CHP’de kardeş kavgası yaşanıyor..

Dünyanın en uzun soluklu partilerinden birisi olan CHP,  koltuklarını bırakmayanlar ile o koltuklara talip  olanların kayıkçı kavgasına kurban ediliyor..

CHP’nin emektarlarından Recep Durmasür isyan ediyor partide yaşananlara..

Recep Durmasür, sosyal medyadan şu paylaşımı yaptı :

“ Koskoca CHP’yi ne hale getirdiniz. Utanın be utanın.. İktidardan vazgeçtim, muhalefet etme sıfır, partiyi yönetme sıfır’”

Recep Durmasür,  isyan etmekte yerden göğe kadar haklı..

Gerçekten de CHP, en silik, en başarısız, en heyecansız dönemini yaşıyor..

Partinin üst yönetiminin keyfi yerinde..

Çünkü onların iktidar olma gibi bir derdi yok..

Kendilerini seçenleri seçtiriyorlar, istediklerini yaptırıyorlar..

Kendileri gibi koltuk sevdalısı olan milletvekili, il ve ilçe başkanları ile siyasi ikbal bekleyen kurultay delegelerine hükmediyorlar..

Partiyi de ülkeyi de düşünen yok..

O nedenle de ‘değişim ve umut’ için olağanüstü kurultay süreci başlatılmasına çok fazla kızdılar..

Gerek gazetelerde, gerekse beyazcamda ilgiyle, hatta hayranlıkla izlenen( Muharrem Erkek, Özgür Özel, Tuncay Özkan) gibi siyasetçilerin gerçek yüzleri ufukta olağanüstü kurultay görününce ortaya çıktı..

Meğer onlar CHP’nin şahinleriymiş de biz bilememişsiz..

AKP’li Bülent Turan, ‘bu işin sonu kayyum’ sözleriyle maytap geçerken, CHP’yi bekleyen bir tehlikeyi de işaret etmek gerekiyor..

Olağanüstü kurultay tartışması  noter tasdikli imzaların yeterli olup olmadığı noktasına taşınır ve yargıya giderse kim kazanır ?

Anımsatmakta yarar var..

2016 yılında MHP muhalifleri de Meral Akşener öncülüğünde olağanüstü kurultay için imza toplamış ve tüzük kurultayını yapmışlardı.

Ancak konu parti yönetimi tarafından yargıya taşınmıştı.

Bir mahkeme muhaliflerin yeterli imzayı buldukları için yapılmasını istediği kurultayı, bir başka mahkeme Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, MHP’li muhalifleri şok eden bir karar verip, tüzük kurultayı iptal etmişti.

Sonuçta MHP’deki bu restleşme bölünme ve parçalanmayı hızlandırmış, ardından İYİ Parti kurulmuştu.

CHP’de de aynı senaryo gündeme gelebilir..

Bir bölünme, parçalanma yaşanabilir ve yeni bir partinin kurulması çalışmaları başlayabilir.

Bunun için de CHP’yi yönetenler aklını başına almalı..

Tabanın talep , istek ve heyecanına kulaklarını kapayıp, ipe un sererek, sorumluluktan kaçar ve kurultayı toplamazlarsa Atatürk’ün partisine yazık ederler, hesabını da vermekte çok ama çok zorlanırlar.

Gerçekçi olmak gerekirse CHP’nin bugünkü sıkıntılı sürece taşınmasında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve A Takımı kadar, muhaliflerin de payı var..

Elbette 24 Haziran yenilgisi tartışılmalıydı..

Seçim gecesi sistemin çökmesi sorgulanmalıydı..

CHP gibi köklü bir partinin seçim sonuçlarını iktidarın borazanı haline gelen TRT’den gelecek bilgilere mahkum edilmesinin suçlusu ya da suçluları bulunmalıydı.

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin seçim gecesi yalnız bırakılmasının nedenleri araştırılmalıydı.

Bunlar yapılmadığı için CHP bu zorlu dönemi yaşıyor.