Artan terör saldırıları, canlı bombalar, bomba yüklü araçlarla gerçekleşen patlamalar sonucu gelen şehit haberleri yüreğimizi dağlıyor. Haftasonu da Kayseri’ydi, hedef. Hainlerin alçak saldırısıyla fidanlarımız katledildi. Resmi rakamlara göre 13 şehit… Onlarca yaralı…

İddiaya göre ise en az iki katı şehit var…

Oysa ne fark eder ki…

Biri de acı, onu da…

Mesele şehit sayıları değil ki! Mesele düştüğümüz tabloyu görmek ve doğru stratejilerle, dış politikalardaki hataları düzelterek yol almak…

 Buna dair olumlu bir adım gördüğümü söyleyemeyeceğim…

Herkes çıkıp teröre lanet okuyor, intikam alınacağını söylüyor…

Oysa iktidar icraat makamıdır…

Önce terör saldırılarının neden engellenemediği sorgulanmalı. Zafiyet var mı, yok mu bakılmalı…

Sonra da terörün ekonomi ve siyasi kaynakları kesilmeli…

Daha önce de dediğim gibi istikrarlı mücadeleye girişilmeli…

Kandil, temizlenmeli…

Suriye'nin El Bab bölgesine terörü kazımak için gönderilen askerimiz, önce Kandil’i temizlemeli…

Tabii terör, sadece 14 yılda ortaya çıkan bir durum değil…

Her türlü mücadeleye rağmen terör saldırıları gerçekleşebilir…

Evet...

Ama 14 yılda artan terörün sorumluluğu elbette bu süreçteki hükümetlerindir…

Dün halk meydanlardaydı…

Hükümet ve muhalefet de meydanlarda yan yana durdu…

Mikrofonu Antalya Valisi Münir Karaloğlu aldı ve “Herkes şunu bilsin ki bu millete terör diz çöktüremeyecek” dedi..

Tabii ki teröre boyun eğmek yok…

Bunun aksini kimse söyleyemez…

Lütfen artık nutuk atmayı bırakıp dünyada terörü sıfırlayan ülkeleri inceleyelim. Onlar, ne gibi önlemler uygulamışsa bunları yapalım…

Yeter, bu kadar kan ve acı yeter…