Ne zaman evlenmek gerektiğinden nasıl bir eş tercih etmeye kadar çeşitli tavsiyelerde bulunan ‘devlet büyüklerini’ kendilerine model alan kimi il ve ilçe belediye başkanları evliliğe dair farkı isimlerde ama aynı içerikte sözde kitaplar dağıtmaya başlamışlar…

Yahu  kime ne milletin özel hayatı…

Mahremimize girmeye kimin ne hakkı var?

Çok eşliliği savunan, kadına şiddeti olağan bulan, çalışmasını uygun bulmayan, kadını adeta köleleştiren bir mantığın ürünü olan bu kitabı dağıtmak, “Kadın-erkek eşit değildir” diyen zihniyetin uzantısıdır…

Osmanlı özentisinden vazgeçin artık…

Kadının bir birey olduğunu, haklarıyla var olduğunu kabul edin…

Cinsiyetçi bakış açısından da kadını aşağılayan zihniyetten de Türk kadınını geriye götürmeye çalışan mantıktan da yorulduk…

Bıktık…

Kaç çocuk doğuracağımıza, hamileyken nasıl davranacağımıza, gülüp gülmeyeceğimize müdahale eden iktidarın uzantılarının gelip yatak odasına kadar girmekle kalmayıp işi evliliğin tahsis ediliş noktasına kadar getirmesi kabul edilemez…

Buna hem meclisteki hem siyasetteki hem de sivil toplum örgütlerindeki kadınlarımız itiraz etmeli…

Engel olmalı…

Bu kitabın dağıtımını yapan tüm belediyeler hakkında da soruşturma açılıp işlem yapmalı…

Tük  Medeni Kanunu’na aykırı olmak çok eşliliği savunmak, Anayasa’daki eşitlik ilkesini çiğnemek vs nedenlerle derhal bu kitabı hazırlayan ve dağıtanlar ile ilgili işlem başlatılmalı…

Bir anne…

Bir kadın…

Bir siyasetçi ve gazeteci olarak bu konunun takipçisiyim…

Konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyan vekillere teşekkür ediyorum..

Ancak yetmez…

Birlikte takibi yapılıp hem soruşturma yapılmalı hem de bu kitapların dağıtımı durdurulmalı…

Herkes ülkemizde hukuk kuralları içerisinde hareketle yükümlüdür…

Hiçkimse kanunların üzerinde değildir…

Bırakın kadın üzerinden siyaseti ve rejimi dizayn etmeyi..

Çekin ellerinizi…