Ata’sının “İstikbal göklerdedir”  sözleriyle büyümüş bir neslin başını kimse önüne eğdiremez. Zaten Türk genci eskiden beri asidir. Kanı delidir, yüreği demirdir. Korkmaz, ürkmez, doğru bildiği yoldan dönmez…


Ama ne acıdır ki memleketimizin geleceğinin yöneticisi, doktoru, mimarı, öğretmeni olacak gençlerimiz yerlerde sürünüyor, joplanıyor, tartaklanıyor. Bölünmekten, kutuplaşmaktan bıkan gençlerimiz yetmiyor cinsel tercihleri nedeniyle hedefe konuluyor…


Yapmayın artık yapmayın. Ne iktidar ne muhalefet yapmasın. Buralardan beslenmeyin. Bölünmüş, kutuplaşmış halkın kimseye faydası olmaz, zararı olur. Biz Türk milleti çok güçlüyüz ve gücümüzü birlikteliğimizden alıyoruz. Bölünürsek yok oluruz…


O nedenle ki bir olalım, dinleyelim, sorgulayalım. Gençlere sıkça kulak verelim. Bu gençler neden isyan ediyor, bir bakalım…


Ne diyorlar ‘Kayyum rektör istemiyoruz’. Haklılar mı haklılar. Üniversitenin dışından birini Boğaziçi’ne sokmamakta kararlı, gençler. Öyle ya burası AKP teşkilatı değil, üniversite. Özerk bilim yuvası olmaktan uzaklaşsa da üniversiteler, direnen gençler umut veriyor bizlere…


Herşeyi bir kişinin belirlemesinin sonucu olan demokrasiden kopuşun bizi taşıdığı noktada gençlerimizi kaybetmemeliyiz…


Üniversiteleri, karanlığa teslim etmemeliyiz…


Bu direniş belki de ülkemizi demokrasiye götürecek adımların da habercisi olabilir. Kim bilir olur da iktidar ders alır. Almazsa kötü…


Gençliğin ülkesinden kopup yurtdışında eğitim ve yaşam hayalleri kurduğu bir memleket olduk. Ve acıdır ki yaş skalası gün geçtikçe düşüyor…


Hatta aileler toptan yurtdışına gitme hazırlığı yapıyor…


O yüzden en iyisi oturup bu halkı nasıl bir arada tutarız, memleketi nasıl bileştiririz onu düşünün. Bunun yolu da basit aslında demokrasi, hukuk, basın ve ifade özgürlüğü…


Herkesi tutukla, herkesi sorgula, olmadı mobbing, ambargo ile gelinen yoldan dönüş zamanı çoktan geçti. Ha bugün ha yarın ha erken seçim ha zamanında seçimle zaten halk buna dur diyecek…


Ama bari daha ileri gitmeyin…


Yeter…


Korona ile mücadeleyi bile baskı ve sindirme aracına dönüştürdünüz. İktidar etkinliklerinde sanki korona yok, muhalefet kurumlarının etkinliklerinde korona akıllara geliyor…


Halk sağlığını bile tehdit ediyorsunuz bilmem farkında mısınız?


Sözün hepsini söylemeye gerek yok, mesaj alınmıştır diye düşünüyorum…


Başını öne eğmeyen ve hep dik tutan gençlerimize selam olsun…


Antalya sizinle…