Dördüncü güç medya, toplumumuzdaki ilgi kaybı ve ekonomik kriz nedeniyle kan kaybediyor. Basın kuruluşları bir bir kapanıyor. Kapanmayanlar daralıyor. Kadrosunu küçültüyor. İşsizlik de tabii bu ortamda büyüyor…

Herşeye rağmen hem yaygın medya hem de Anadolu medyası olarak biz ayakta kalmaya çalışıyoruz. Toplumun sesi, ezilenlerin çığlığı, çaresizin cansimidi oluyoruz. Haksızlığa kafa tutuyor, yeri geliyor ambargolara direniyoruz. Yeri geliyor, asılsız ihbar ve şikayetlerle savcılıkta, emniyette ifadelere gidiyoruz. Maddi ve manevi yaşanılan baskılarsa cabası…

Ama maalesef kent yönetimleri ve dinamikleri, memleketi yönetmeye talipli yerel ve genel siyasilerin büyük çoğunluğu olayın sanki dışındalar gibiler…

Gazete okumayan, televizyon izlemeyen, radyo dinlemeyen, internet medyasını takip etmeyen siyasiler ya da bürokratlar nasıl iyi bir yönetici olmayı hedefliyorlar, anlamıyorum…

Valisinden belediye başkanına, dernek başkanından esnaf temsilcisine, il başkanından yöneticisine gün geçtikçe okuma oranı düşüyor…

Medya ile ilişkiler zayıflıyor. Küçük bir çembere kitleniyor. Medya ilişkileri sektördeki örgüt temsilcisi ya da yakın meslek üyesi tarafından şekilleniyor…

Oysa kendilerini ve toplumu takip etmeyen, edemeyen yöneticilerin bir şey dikkatlerinden kaçmıyor ama; medyanın gücü…

Duyurulacak ne varsa buluyorlar sizi…

Arıyorlar, çağırıyorlar…

O kadar…

Daha çok kitleye ulaşılması için çaba harcayan yok ya da çok az…

Ne diyelim medyanın kimsenin hayırseverliğine ihtiyacı yok. Ama toplumun doğru bilgiye, farklı görüşlerden haber sunumuna her zaman ihtiyacı vardır. Kurumların kendini anlatmaya, topluma ulaşmaya…

Demokrasilerin vazgeçilmezi; özgür basındır…

Basın, toplumun vicdanıdır…

Sesidir…

Basın susarsa, toplum susar…

O yüzden gelin yaygın medyaya da Anadolu medyasına da sahip çıkın. Okuyun, izleyin…

Kaygım gazetem adında değil ki çok şükür bugünlere geldik. Ama gidişat iyi değil. Renklerimizi kaybetmeyelim…

Gelin her gün bir gazete alıp ‘askıda ekmek, sebze’ gibi bırakalım, markete, büfeye. Ya da otobüs durağına, taksiye, kahveye, kafeye vs…

Haydi bugünden başlayalım…

#AskıdaGazete