‘25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ öncesinde bir akademisyen, hem de dekanlık makamında oturan zat toplumu geren, tepkileri artıran açıklamalar yaptı..

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karalı, sosyal medyada 31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak yerel seçimde hiçbir kadın belediye başkanı adayına oy vermeyeceği paylaşımında bulundu..

Profesör lakaplı sözde bilim adamı Karalı, Twitter hesabından şu paylaşımı yaptı:

“İLAN EDİYORUM, Aile hayatına yönelik bazı politikaları YANLIŞ buluyorum. İyi bir çocuk yetiştirmek, iyi bir ev hanımı olmak Bakan ya da Başkan olmaktan veya Başarılı! bir iş kadını olmaktan çok daha elzemdir. Yerel seçimde hiç bir Kadın Belediye Başkanı Adayına OY VERMEYECEĞİM.”

Muhterem tepkiler üzerine, muhtemeldir ki hiç beklemediği iktidar partisi AKP’nin de tepki göstermesi üzerine paylaşımını sildi ama kadınlardan özür dilemedi..

Yani Mehmet Karalı ismindeki zat, sözlerinin arkasında olduğunu ortaya koydu..

Kadın düşmanları için 25 Kasım’ın da, 8 Mart’ın da bir anlamlı yok..

Kafaları örümcek bağladığı için mevki ve makamları ne olursa olsun onlar kadın düşmanıdırlar, kadı düşmanlığından asla vazgeçmezler..

Türkiye’de kadına bakış açısı ne yazık ki değişmiyor, tersine olumsuz yöne gidiyor..

25 Kasım ‘Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’

Doğal olarak kadına yönelik şiddet kadın cinayetleri, taciz, tecavüz konuşulacak ve tartışılacak..

Kadın katillerine uygulanan haksız tahrik ve saygın tutum indirimleri günün en önemli konularını oluşturacak.

Kadına yönelik şiddetle mücadele günü öncesinde geçen yıl da Prof. Dr. Mehmet Kayalı gibi kadın düşmanı sözde aydınlardan yine saçma seçmeler geldi.

İşte birkaç örnek : .

İslamcı Vahdet Gazetesi’nin  köşe yazarı Şevket Eygi, sokakta yemek yiyen başörtülü kadını kınadı..

Kendilerine ‘İslamcı’ denilen yazarların kadınla dertleri var..

İslamcı yazar Ömer Tuğrul İnançer, hamile kadınların sokakta gezmesini eleştirmişti..

Şimdilerde köşesine çekilse bile zaman zaman ekranlarda arzı endam eden ağlama üstadı AKP’nin kurucularından eski bakanlardan Bülent Arınç’ta kadınların kahkaha atmasını yadırgadığını söylemişti.

Kadınlar, Arınç’a inat sokağa çıkarak gruplar halinde kahkaha atarak sulu gözlü Arınç’ın kulaklarını çınlatmışlardı.

Gelelim kadın düşmanı Şevket Eygi’nin köşe yazısına :

Şöyle diyor İslamcı yazar :

“  Geçen hafta yatsıdan sonra Fatih’te ana caddede otomobil beklerken önümden tesettürlü bir kadın geçti. Hem kalabalığın içinde yürüyor, hem de elindeki plastik tabaktaki yiyeceği herkesin arasında çatıla atıştırıyordu. Çok ayıpladım”

Olaya bakar mısınız ?

Burası sanki Türkiye değil de bir Arap ülkesi..

Duyduklarımıza ve okuduklarımıza göre İslam devleti olan İran’da bile böyle örümcek kafalılar yok, böyle saçma sapan köşe yazıları da olmaz..

Şevket Eygi, hızını alamamış, hedefini sokakta yemek yiyen, tek başına gezen başörtülü kadından sonra imam hatip öğrencilerine yöneltmiş..

Şöyle buyuruyorlar :

“ İmam hatip okulundaki bütün talebelerin ders saatlerine rastlayan vakit namazlarını, okulun camisinde, topluca birden bir eksiksiz cemaatle kılmaları gerekir. Böyle yapılmazsa o okul bir din merkezi olmaz’

Görüldüğü gibi meydan bu gericilere, sözde yazarlara kaldı.

AKP iktidarında soytarı takımına yenileri katıldı.

Dini kullanan bu bezirganlar, sırça köşklerde oturup, toplumu böyle çağdışı düşüncelerle zehirliyorlar..

Ne mi yapacağız ?

Kadınları baş tacı yapmaya devam edeceğiz..

Kadın düşmanlarını toplumdan dışlayacağız..

Kadınlar da düşmanlarına inat her alanda seslerini duyuracaklar, eve kapanmayacak, haklarını çatır çatır savunacaklar..