Büyümenin kaçınılmaz sonucudur değişim. Hele de teknolojinin parmak ucumuza indiği süreçte. Büyüme tamam, değişme tamam da “gelişme” ne alemde ona bakmak lazım.

Tuncay Neyişçi’nin 1990 başlarında verdiği küçük çevresel mücadeleler vardı. Bir ağacın başında nöbet tutulan günler. Açtığı okulda öğrencilere çevrecilik dersi verirdi. Umutlanırdık, “bilinçli bir nesil yetişiyor” diye. Şimdi bakıyorum da, “o güzel çevreciler, güzel atlara binip gittiler” diyorum.

Karadeniz’e yapılan “Yeşil Yol” memleketin derdi oldu. Taa buralarda karara tepki veriyoruz. Sanırsın yazın Rize yaylalarında serinliyoruz. Korkuteli’ne bile gidemeyen, Antalya sıcağında klimaya mahkum insanlarız oysa.

Peki tamam. Siz de çevrecisiniz. 20 yıl önce ortaya atılan haritaları gördünüz, 170 yıl sonra Karadeniz bugünkü Antalya iklimine kavuşacak. Antalya’mı? Yemek iklimi hakim olacak. Buyurun linke bakın https://denizuslu.wordpress.com/kuresel-isinma-ve-turkiye/

Küresel ısınmaya gücünüz yetmeye bilir. Ama kasabın bıçağını yalayan inek olmaya gerek var mı?

Antalya Kemer Yolu 10 yılı aştı henüz bitmedi. Bitemez de. Çünkü ilk yapılan yerlerin bakım zamanı geldi.

Aslında orada değiliz. Antalya- Kemer arasını kabul edebiliriz de oradan sonrasını anlayamayız. Bilen var bilmeyen var. Şu anda Tekirova- Çıralı arasında ormanlar kesiliyor. Otoyol geliyor otoyol. Geçtiğimiz günlerde Kaputaş’a otoyol yapılacağını söyleyenler şaka yapmıyordu.

Termesos antik kentinin içine raylı sistem koymalarına şaşırdınız mı? Oysa biz hayıflanmalardayız. “Çubukbeli’ne madem tünel yapılacaktı, o zaman niye eski yolu bozdunuz. Türkiye’yi getirdiğiniz nokta için elinizde güzel bir örnek olaydı.”

Topu çeviriyoruz da bakın size ne diyeceğim. Geçtiğimiz günlerde Sampi Kavşağı’nda düzenleme yapıldı. Oradaki güzelim fıstık çamı bir gece uçup gitti. Farkında mısınız?

Sarısu’dan Fuar Alanı’na kadar yeniden planlama yapanlar buraya yapı yoğunlu getiriyor, tanımını değiştiriyor.

Farkında mısınız?

Önce arabaları büyüttüler. Sonra yolları. Binaları büyüttüler. Tek dertleri daha çok harcamamız..

Değişiyoruz, büyüyoruz ama gelişmiyoruz.